Frengi ve Diğer Hastalıklar Nelerdir ? Belirtiler ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir ?
Sifiliz diye de adlandırılan frengi, 16. Yüzyılda Asya ve Avrupa’yı etkisi altına almıştır. Bu hastalık hala sık görülür ve hatta son yıllarda da artmıştır.
Frenginin mikrobu bir bakteridir ve sadece cinsel yolla bulaşır. Frengi tedavi edilmezse, birbirinden gizli dönemlerde ayrılan üç devre gösterir.
Birinci Devre Frengi : Bu dönem, vakaların % 95’inde cinsel organlarda görülen ‘’ şankr ‘’ dönemidir. Sert bir zemin üzerinde ağrısız, sınırlı, tek, yüzeysel bir lezyon vardır. Erkekte şankr penisin derisinde veya sünnetsizlerde sünnet derisi üzerinde oluşabilir. Kadınlarda ise vulvada veya nadiren dölyolunda görülür. Dölyatağı boynunda daha sık görülür, ama fark edilmeyebilir. Cinsel bölgedeki şankra kasıkta adenopati eşlik eder ve bir ayda kaybolur.
İkinci Devre Frengi : Hastalığın ikinci ayından 3 veya 4. Yılına kadar sürer.
Hasta için daha az rahatsız edici, ancak çok bulaşıcı olduğu için oldukça tehlikeli bir dönemdir. Deri döküntüleri karakteristiktir. Göğüste kaşıntısız kızarıklıklar olur, bunlar sonra ciltte yayılır, el ayası, ayak tabanı ve anal bölge koyu kırmızı bir renk alır.
Üçüncü Devre Frengi : 10 ile 25 yıl sonra, tedavi edilmeyen hastalarda bu döneme özgü karakteristik lezyonlar ve belirtiler ortaya çıkabilir. Vücudun kılcal damarlarının harap olduğu yerlerde gom denilen tahribat ve şişlikler oluşur. Kronik, menenjit, abdest ve idrar yapmada bozukluk ve bunları yaparken şiddetli ağrılar ortaya çıkar. Bazen de genel felç, zihinsel işlevlerde bozulma görülürken, bu bozulmalar sonunda megalomaniye kadar varabilir.
Frenginin bulaşması, vücudu örten deri tabakasının yaraları aracıyla olur ve frengi mikrobu, bu yara ve çatlaklardan vücut içi dokularına girer. Mikrobun gireceği yaranın büyük olmasına gerek yoktur. Yapılan araştırmalar, bu yaranın asla büyük olmadığını göstermektedir. İnsan gözüyle fark edemeyeceği bu tür yaralar, incecik cilt çatlakları frengi mikrobunun vücuda girmesine en fazla neden olan kapılardır.
Frengi Hastalığından Nasıl Korunulur ?
Frengiye karşı korunmak için öncelikle yaralardan, berelerden kaçınmak gerekir. Bütün frengi bulaşmalarının ortalama & 10 ‘u öpüşmelerle aşılanmakta ve ilk belirtide dudakta bir şankr yarası şeklinde gözükmektedir. Bir aşk öpücüğü tatlı olabilir, fakat frengi en güzel ağız için bile çok yüksek bir bedeldir.
Frengili olduğundan şüphelenilen bir kimse ile cinsel ilişkide bulunurken mutlaka prezervatif kullanılmalıdır. Ancak prezervatif de frengiye karşı tam bir güven tedbiri olamaz. Zira frengi, bel soğukluğunun aksine olarak prezervatifin örttüğü cilt kısımlarından da bulaşabilir.
Her şüpheli cinsi ilişkiden sonra cinsel organların dikkatli bir şekilde yıkanması gerekir. Bu lavaj, önce cinsel organları su ve sabunla yıkamak şeklinde olur ki, bu arada gereksiz tahrişlerden kaçınmalı ve ciltte bereler meydana gelmesine engel olmalıdır. Bundan sonra mümkünse permanganat veya dezenfeksiyon maddelerinin biriyle lavaj yapılmalıdır. Bu lavaj esnasında dezenfeksiyon suyunun birkaç dakika cilt üzerinde kalmasına ve iyice etki etmesine dikkat etmeli, sonra yine cildi sıyırmadan ve tahriş etmeden kurutmalıdır.
Frengi Hastalığının Tedavi Yöntemleri Nelerdir ?
Frengi hastalığından şüphenilen bir şahsı öpen ya da böyle bir şahıs tarafından öpülen herkes derhal ağzını, dudaklarına bir zarar vermeden su ve sabunla yıkamalı ve sonra da korunma melhemi sürmelidir.
Cinsel yolla geçen bir hastalıkta, birçok ve değişik mikrop bulunabilir. Öyleyse böyle bir durumda bütün ihtimalleri hesaplamak gerekmektedir. Cinsel organlarda meydana gelen ülserli ve kabarcıklı lezyonlar, cinsel yolla geçen hastalıkların diğer bir ortaya çıkış şeklidir. Bu belirtilere birçok mikrop, tek başına veya aynı zamanda üretra iltihabıyla birlikte sebep olabilir.
Herpes Hastalığı Nedir ? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir ?
Kadında olduğu kadar erkekte de cinsel herpes bu açıdan ilk planda gelir. Herpes, kadında ağrılı, ateşli, akut bir vajinit, erkekte de penis başında çok ağrılı bir nokta büyüklüğünde bir lezyon oluşturur. Hastalığın kesin tedavisi yoktur. Yapılacak şey, 5 – 10 gün boyunca günde üç – dört teblet ilaç almaktan ibarettir.
Bel Soğukluğu Nedir ? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir ?
Bel soğukluğu hastalığı cinsel ilişkiyle kadından erkeğe, erkekten kadına bulaşan bir hastalıktır. Bu hastalıkta lişkiden 24 saat sonra cinsel organlarda sızlanma, yanma ve cerahat renginde bir akıntı başlar. Ancak, kadınlarda uzun zaman gizli kalan bu hastalık, böyle bir kadınla ilişkide bulunan yüzlerce erkeğe kolayca geçebilir.
Erkek tarafından alınan gonokoklar 2 – 3 gün içinde idrar yolu ön kısmında o derece ürerler ki, kaygan zarlar iltihaplanır ve akıntı ile birlikte idrar sırasında dayanılmaz ağrılar kendini gösterir. Bu sırada tedaviye başlanırsa 2 – 3 gün içinde hastalık işaretleri azalır ve 5 – 10 gün sonra da tamamen kaybolur. Eğer gonokoklar üç ay içinde kaygan zarlardan atılmazlarsa bu takdirde mikroplar kaygan zarlara girer ve kaygan zarların bükümleri arasında iyice yerleşirler. Atılmaları, buradan temizlenmeleri güçleşmiş demektir. Şikayetler azalır, akıntı seyrekleşir fakat zaman zaman sabahları kendini gösterir, idrar yolları daralır, hastalık kronik bel soğukluğuna dönüşür.
Kadın tarafından alınan gonokoklar ise idrar yolları dış kısmında uzun süre kalırlar ve ufak yanmalar ile belli belirsiz akıntılar bir yana kendilerini pek hissettirmezler. Zamanla idrar yolu çıkış yerinden rahim yoluna, buradan da daha yukarılara giderek rahim yolu boynu nezlesi, yumurtalık analı iltihabı gibi hastalıklarla kadını kısır yapar.