Hammurabi Kanunları ( Yasaları ) Nelerdir? Özellikleri Nelerdir?

Photo of author

By Bilgio.Net

Hammurabi Kanunları ( Yasaları ) Nelerdir? Özellikleri Nelerdir?

MÖ 1792 civarında Hammurabi adında bir kral babasının ardından Babil tahtına geçti. Babil Kiş’in ( Sargon’un memleketi ) yakınında olan bir şehirdi. İlk başlarda Hammurabi yalnızca kendi şehrinin etrafındaki küçük bir bölgeye hükmediyordu. Ancak kısa süre sonra etrafındaki küçük şehirlerden bazılarını fethetmeye başladı. Diğer şehirlerin krallarını kendisine bağlılık yemini etmeye ikna etti. Çok geçmeden Mezopotamya’nın güneyinin tamamına egemen oldu. Bu bölgeye Babil şehrinden dolayı Babil dendi.

Hammurabi halkının sırf ordusu güçlü diye itaat etmesini istemiyordu. İmparatorluğunun kanunlarla yönetilmesini istiyordu. Babil’in baş tanrısı Marduk’un kendisini insanlara adil davranması için kral yaptığına inanıyordu. Mektuplarından birinde Hammurabi kendisini ‘’ tanrıdan korkan saygılı prens ‘’ olarak tanımlar. Kral olarak görevinin, ‘’ ülkede adaletin sağlanması, güçlülerin zayıfları ezmemesi için kötülüğü ve kötülük peşinde koşanları yok etmek ‘’ olduğunu söyler.

Hammurabi halkın kanunlara uymasını istiyordu, ama halk bunu askerler onları kanunlara uymaya zorladığı için değil, kanunlar doğru olduğu için yapmalıydı. Aynı zamanda bütün imparatorluğunun da aynı kanun ve kurallara uymalarını istiyordu. Böylece Hammurabi adil olduğunu düşündüğü kanunların hepsini yazdırdı. Bunları, yasaları güneş tanrısından aldığını gösteren bir anıta oydurdu. Bu kanunlara Hammurabi Kanunları denir. Bildiğimiz ilk yazılı kanunlardır. Bunlar olağan dışıydı çünkü zengin, fakir, asker, çiftçi, tüccar hatta kral demeden herkesin uyması gerekiyordu.

Hammurabi’nin kanunlarından bazıları aşağıda gösterilmiştir. Bunların adil olduklarını düşünüyor musunuz ? Neden ?

  • Eğer bir kişi başka birinin toprağından ağaç keserse, bedelini ödemelidir.
  • Eğer bir kişi tarlasını sularken kazara başka birinin tarlasında su basmasına yol açarsa, tahrip ettiği tahılın bedelini ödemelidir.
  • Eğer bir adam oğlunu evden atmak isterse, önce bir yargıcın huzuruna çıkıp, ‘’ oğlumun artık evimde yaşamasını istemiyorum’’ demelidir. Yargıç, sebepleri gözden geçirir. Eğer sebepler iyi değilse adam oğlunu evden atamaz.
  • Eğer bir oğul babasına büyük bir kötülük ederse babası ilk seferinde onu affetmelidir. Ancak ikinci kez kötülük ederse babası onu kapı dışarı edebilir.
  • Eğer bir hırsız inek, koyun, eşek, domuz veya keçi çalarsa, değerinin on katını ödemelidir. Eğer ödeyecek parası yoksa idam edilmelidir.
  • Göze göz, dişe diş. Eğer bir adam başka bir adamın gözünü çıkarırsa, kendi gözünü de çıkarmalıdır. Başka bir adamın dişini çıkarırsa kendi dişini de çıkarmalıdır. Eğer başka bir adamın kemiğini kırarsa, kendi kemiğini de kırmalıdır.
  • Eğer bir doktor bir hastayı ameliyat eder de hasta ölürse, doktorun eli kesilmelidir.
  • Eğer bir yapı ustası bir ev inşa eder de ev çöker ve sahibi ölürse, yapı ustası idam edilmelidir.
  • Eğer bir soyguncu soygun yapmak üzere bir eve delik açarken yakalanırsa o deliğin önünde idam edilmelidir.

Hammurabi çok dindar bir adamdı. Hammurabi Kanunları’nı kendisine bizzat tanrıların verdiğine inanıyordu. Bu yüzden şehir devletleri arasındaki savaşlarda yıkılan tapınak ve zigguratların birçoğunu tekrar yaptırdı. Halkını tanrılara kurban vermeye ve tanrılar hakkında daha çok bilgi sahibi olmaya teşvik etti.

O zamanlar Babil’deki insanlar gezegen ve yıldızların hareketlerine bakarak tanrıların neler yaptığını öğrenebileceklerine inanırlardı. Bu yüzden gökyüzünü incelemeye çok zaman harcarlardı. Bütün takımyıldızların nerede olduklarını, yıldızlar ile gezegenler arasındaki farkları bilirlerdi.

Babilliler gökyüzünü izlemeleri sonucu Dünya’nın Güneş’in etrafında döndüğünü keşfetmişlerdir. Dünya’nın Güneş’in etrafındaki dönüşünü tamamlamasında geçen zamana ‘’ bir yıl ‘’ dediler. Sonra bu yılı on iki aya böldüler. Tıpkı günümüzde bizim de yaptığımız gibi, bir yılı on iki aya bölen ilk insanlar onlardı.

Ayrıca yine ilk kez onlar bir günü yirmi dört saate, bir saati de altmış dakikaya böldüler. Dolayısıyla ne zaman, bugün ayın kaçı diye takvime veya saat kaç diye saate bakacak olsanız, Babillilerden miras aldığımız yöntemleri kullanıyorsunuz demektir.

Yorum yapın