McCharthyizm Nedir? McCharthyizm’in Kökeni ve Verilen Tepkiler Nelerdir?

Photo of author

By Bilgio.Net

McCharthyizm Nedir? McCharthyizm’in Kökeni ve Verilen Tepkiler Nelerdir?

McCarthyizm, Amerika Birleşik Devletleri’nde komünizm karşıtlığının Soğuk Savaş’ın da etkisiyle doruğa çıktığı, insanların ‘’ gözünün üzerinde kaşın var ‘’ denilerek komünist olmakla suçlandığı ve bu konudaki yargısız infazlarla şekillenen ve 1940’ların sonlarında 1950’lerin ortalarına kadar devam eden dönemde estirilen fikri teröre denir. Ülkemizde de özellikle 28 Şubat döneminde, her taşın altında ‘’ şeriatçı örgüt ‘’ arandığı dönemde, oldukça yaygın olarak kullanılmıştı.

Terimin isim babası Wisconsin’den Cumhuriyetçi Senatör olan Josep McCarthy’di. Bu döneme aynı zamanda İkinci Kızıl Korku Günleri de deniyordu. Zira ilk furya, Amerika’daki anti-komünist düşüncelerin yoğun olduğu 1917-1920 yıllarında yaşanmıştı. Bu dönemlerde komünistlerin Amerika’ya sızdığı ve ülke toplumunu, siyasetini etkilendiğinden şüphelenilmiş ve ona göre aşırılık derecesine varan önlemler alınmıştı. Diğer bir deyişle komünist avcılığında kantarın  topuzu kaçmıştı.

Bu dönem içerisindeki farklı konumlardaki insanlar, özellikle de devlet kurumlarında, eğlence sektöründe veya eğitim sektöründe çalışanlar, komünist veya komünizm sempatizanı olmakla suçlanmış, ağır sorgulardan geçmişlerdi. Soruşturmalarda sonuç çıkmamasına veya sorgulanabilecek delillere ulaşılamamasına rağmen bu tür şüphelere inanılmış ve herhangi bir kişinin sahip olduğu gerçek veya şüpheli solcu davranışları veya düşünceleri, olduğu seviyeden çok fazla bir şekilde abartılmıştı. Bu dönemde pek çok kişi işini ve kariyerini kaybetmiş ve hatta hapse atılmıştı. Daha sonradan tüm bu işlemlerin büyük bir bölümünün, taraflı mahkeme kararlarına, anayasaya aykırı kanunlara, illegal veya karşı dava açılabilir işten çıkarma yasalarına veya ileride lanetlenecek birtakım genelgelere dayandırıldığı ortaya çıkacaktı.

McCarthyizm terimi ilk olarak Herbet Block tarafından çizilen ve 29 Mart 1950’de Washington Post gazetesinde yayınlanan bir karikatürle oldu. Peki, bugünkü Amerikalıların büyük bir utançla hatırladığı bu dönemi hangi şartlar ortaya çıkarmıştı.

McCarthyizm’in Kökeni Nedir ? Nasıl Ortaya Çıkmıştır ?

Tarhi açıdan, McCarthyizm dönemi, McCarthy’in kendisi daha müdahil olmadan önce filizlenmişti. McCarthy politikaya atılarak bu süreci hızlandıran isim oldu. Birinci Kızıl Ordu Günleri’nin ardından gelen Soğuk Savaş, komünizmin Amerika’yı tehdit ettiği düşüncesinin yükselmesine yol açmışt. Sovyetler Birliği’nin 1949’da atom bombasını patlatması üzerine komünist paranoya ayyuka çıkmış, yine aynı yıl Mao Zedong’un Çin’de iktidarı ele geçirmesi, 1950 yılında patlak veren Kore Savaşı, Amerika’nın iki dişli komünist ülke olan Çin ve Kuzey Kore ile kapışması, bu paranoyayı perçinlemişti. Bu esnada Julius ve Ethel Rosenborg çiftinin atom bombasının sırlarını Sovyetler Birliği’ne verdikleri için önce tutuklanıp, sonra da idam edilmeleri, McCarthyizm’in değirmenine su taşıyan gelişmeler olacaktı.

Joseph McCarthy ise sahneye, 9 Şubat 1950’deLincoln Günü’nde Batı Virginia’daki Wheeling Cumhuriyetçi Kadınlar Kulübü’nde yaptığı konuşmayla çıktı. Buradaki konuşmasında içinde Dışişleri Bakanlığı’nda çalışan komünistlerin isimlerinin olduğunu iddia ettiği bir belge sundu. Burada yaptığı konuşmada katılımcılara ‘’ Elimde Dışişleri Bakanlığı’nca komünist Parti’ye üye olduğu bilinen; ancak ne var ki yine de dışişlerinde çalışan ve ülkenin dış politikasını belirleyen 205 kişinin listesi bulunuyor ‘’ şeklinde seslenince, Amerika da, ‘’ kendisini komünistlerden kurtaracak kahramanına ‘’ kavuşmuş oluyordu. Bu konuşma, bsının McCarthy’ye büyük bir ilgi göstermesine yol açmış, aldığı bu gazla birlikte McCarthy, siyasi kariyerini komünistlere dönük cadı avcılığına adamıştı.

Komiteler, Soruşturmalar ve McCarthy Listesi

Tüm ülkede’’ önemli mevkilere sızmış komünist ajanlara’’ dönük bir av başlamıştı. Devlet içinde şüphelileri arayan denetim ekiplerinden, çalışanları arasnda muhtemel komünistler olmasından endişelenen küçük ve büyük şirketler için soruşturma yürüten birçok özel ajansa varıncaya kadar, tüm ülkede bir seferberlik havası hakim olmuştu. Federal hükümette de Başkan Truman 1947 yılında federal çalışanlar için bağlılık teftişi yapan bir program başlatmıştı. Buna göre ‘’ bir kişinin Birleşik Devletler Hükümeti’ne sadık kalmadığına dair geçerli sebepler olursa’’ işten çıkarılabiliyordu. Amerikancı Olmayan Faaliyetler Komitesi anti-komünist soruşturmalarda yer alan en aktif kurumdu. Seneto’da ise HUAC’ın muadili olarak başkanlığını bizzat McCarthy’nin yaptığı Seneto Kalıcı Soruşturma Alt komitesi vardı. Ortalıkta komünist ve diğer şüpheli bağlantıları olan organizasyonların izini sürmek için derlenmiş birçok liste uçuşuyordu. İlginçtır, bu listedekilere atfedilen suçların hiçbirisi ispatlanamayacak, Amerikan halkı bir süre sonra ajite edildiğini fark etmeye başlayacaktı. Tabii ki cesur seslerin ortaya çıkması sayesinde.

McCarthyizm’e Verilen Tepkiler Nelerdir?

Ülke, McCarthyizm olarak tanımlanan faaliyetlerin ve politikaların arkasında birleşmişti. Ancak McCarthyizm birçok yönden de eleştiri alıyordu. Eleştirenler arasında liberal kimliği ile tanınmayanalar da vardı. Söz gelimi Başkan Truman, pek önemsenmeyen 1950 McCarran İç Güvenlik Yasaları’nın vetosu sırasında ‘’ Özgür bir ülkede kişilerin işledikleri bir suçtan dolayı cezalandırırız, sahip oldukları düşüncelerden dolayı değil’’ demek zorunda kalacaktı. Ve giderek bu akıma karşı olanlar seslerini cesur bir şekilde yükseltmeye başladı. 1 Haziran 1950’de Cumhuriyetçi Senatör Margaret Chase Smith, Senato’ya ‘’ Vicdan Deklarasyonu’’ başlıklı bir konuşma yaptı. McCarthyizm’e açıkça bir saldırı olan bu konuşmada Smith,’’ Karakter suikastlarına ‘’ son verilmesi çağrısında bulunarak, eleştirinin farklı düşünce ve inançları dile getirmenin ve protestonun Amerikan ruhunun özünü teşkil ettiğini söyleyerek ‘’ hiçbir şey bilmeden her şeyden şüphe duyan yaklaşımları ‘’ kanserli organlara benzetti. Cumhuriyetçi Senatör Wayne Morse, Irving M. Ives, Charles W. Tobey, Edward John Thye, George Aiken ve Robert C. Hendrickson da McCarthyizm akımını kınayarak Smith’e katıldı. Medayadan da anti McCarthyizmci bir sesi çıkması gecikmedi. 1950’lerin en çok saygı duyulan muhabirlerinden Elmer Davis de McCarthyizm’in aşırılıklarına karşı tavır alarak, söz konusu bu akımı ‘’ sadece okullara, kolejlere, kütüphanelere, öğretmenlere ve kitaplara değil, düşünen ve yazan tüm insanlara, kısacası düşünce özgürlüğüne karşı genel bir saldırı ‘’ sözleriyle kıyasıya eleştirdi.

9 Mart 1954’te ünlü CBS habercisi Edward R. Murrow, Joseph R. McCarthy hakkında eleştirel bir haber yayınladı. Yayınlanan görüntülerde McCarthy’nin kendi konuşmalarına sadık kalmadığı ve görgü tanıklarına küfrettiği yer alıyordu. Aynı yılın Nisan ayında Ordu-McCarthy duruşmaları başladı ve davalar ABC tarafından canlı yayınlandı. Bu sayede kamu oyu, McCarthy’nin tartışmalı taktiklerini ve kişileri sorgulamasını birinci elden görmüş oldu. Bir duruşmada McCarhty, ordu baş savcısı Joseph Wlch’in avukatlık şirketinde, komünizm sempatizanı olmakla suçlanan bir kuruluşa üye bir kişinin çalıştığını hatırlatınca, Welch’in McCarthy’ye dönük o meşhur çıkışı geldi: ‘’ Bayım sizde hiç terbye duygusu yok mu? Sonunda hiç terbiye duygunuz kalmadı mı? ‘’ bu sahne McCarthy’e karşı olumsuz bir kamuoyu oluşmasına yol açtı ve kısa sürede McCarthy’nin politik kariyeri sona erdi.

Hala Devam Eden Tartışma

Her ne kadar McCarthyizm Amerikan tarihinin ‘’ unutulmak istenenler ‘’ rafına postalanmış olsa da, bu ülkedeki anti-komünizm tarihi ve siyaseti hala tartışma konusu olmaya devam ediyor. Bu tartışmaları besleyen etkenlerden biri de, McCarthy döneminde aşırı sola karşı uygulanan baskıcı yöntemlerin, 11 Eylül sonrasında Müslümanlara yapılan uygulamalara bir şablon oluşturduğu iddiaları oldu. Bu benzerlik, bu tür uygulamaların aleyhtarı olan hem sol kanat ( Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği-ACLU), hem de sağ kanat tarafından açıkça dile getirilmişti. Bazı muhafazakarların ve McCarthy destekçilerinin bakış açısına göreyse, yabancı casusların belirlenmesi ve ‘’ radikal organizasyonların ‘’ bastırılması, her zaman için bir zorunluluktu. Onlara göre, dönemin anti-komünistleri, ülkenin güvenliğini ‘’ tehdit eden tehlikeli ve yıkıcı bir unsur olduğunu hissetmişler, dolayısıyla aşırı önlemleri haklı bulmuşlardı.

McCarthyizm Teriminin Bugünkü Kullanımı

McCarthy’den bu yana McCarthyizm terimi, Amerikan dilinde memnun olunmayan, bir insanın milliyetçiliğinin saldırgan bir şekilde sorgulanması, zayıf iddialarla bir kişi hakkında suçlamalarda bulunulması, uyumlu siyaset izlemesi amacıyla bir kişiye baskı uygulamak için sadakatsizlikle suçlanması, ulusal güvenlik adına sivil hakların ihlal edilmesi ve demagoji yapılması gibi uygulamalar için kullanılmaktadır.

Yorum yapın