Kapadokya bölgesi kısmen Nevşehir İli sınırları içerisinde yer almaktadır. Kapadokya’nın tarihi dokusu, coğrafi yapısı ve özellikle de peri bacaları yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeyi başarmıştır. Başka yerlerde göremediğimiz bu garip jeolojik oluşumlar ziyaretçilerde merak uyandırmaktadır. Acaba Nevşehir’deki peri bacaları nasıl oluşmuştur ?
Peribacalarını şekillendiren en önemli unsur rüzgar, ikincisi de sudur. İlk bakışta sert kayalar gibi görünen fakat rüzgarın bile yontabildiği bu oluşumların mazisi bundan milyonlarca yıl öncesine dayanmaktadır.
Kapadokyanın üç önemli dağı Erciyes, Hasan Dağı ve Güllüdağ’dır. Bu dağlar volkanik dağlar olup milyonlarca yıl önce aktif olarak lav ve tüf püskürtmüş ve bu uzun süre devam etmiştir.
Volkanlardan etrafa yayılan, toz, duman ve benzeri partiküller yerde biriktikçe, yer yüzünde bildiğimiz toprak ve kayalıktan farklı bir tüf tabakası oluşmasına neden olmuştur.
Volkanik dağlardan sadece toz fışkırmamış, zaman zaman donduğu zaman sert kayalara dönüşen sıcak lavlar da yayılmıştır.
Yıllar boyunca yer yüzünde tüf birikimi olduktan sonra rüzgar ve su tüf tabakasını aşındırmaya başlamıştır. Bu da tüf tepelerinin yontulmuş gibi görünmesine yol açmıştır.
Bazı yerlerde donmuş lav kalıntıları vardır. Bu lav kalıntıları tüfe göre çok sert bir tabakayı oluştururlar ve genellikle volkanlardan en son yayıldıkları için tüf tabakasının üzerinde bir katman halinde bulunurlar.
Rüzgar tüf tepelerini erozyonla yontmuş ve sivriltmiş ama daha sert olan donmuş lavdan oluşan kayalara aynı etkiyi yapamamıştır. Bu nedenle peribacalarının en üstlerinde şapka şeklinde kayalar oluşmuştur.
Peribacalarını oluşturan tüf tabakasının dış yüzeyi sert, yüzeyini kazıyınca altı daha yumuşaktır. Bu nedenle kolay oyulabilmektedir. Bu özelliği nedeniyle bölgedeki insanlar peribacalarını oyarak yaşam alanları oluşturmuşlardır. Bu da peribacalarına ve Kapadokya bölgesine farklı bir hava vermiştir.