Sandviç Nedir ? Kelime Anlamı Nedir ? Ne Zaman, Nerede ve Kim Tarafından Bulunmuştur ?

Photo of author

By Bilgio.Net

Sandviç Nedir ? Kelime Anlamı Nedir ? Ne Zaman, Nerede ve Kim Tarafından Bulunmuştur ?

İnanılmaz gelebilir ama sandviç aslında dil bilgisine uygun bir sözcük bile değildir. Bununla birlikte, bir özel isimdir. Tarih kayıtlarında ilk kez MS 642’de adı geçen Sandwich Köyü, İngiltere’nin Kent bölgesindeki pastoral ve tarihi bir yerleşimdir. Adı, eski İngilizcede ‘’ kum köy ‘’ yada ‘’ kum üstünde kent ‘’ anlamına gelen ‘’ sand ‘’ ve ‘’ wic ‘’ kelimelerinin birleşiminden gelir. Bugün kıyıdan üç kilometre içerde kalan yerleşim, bir zamanlar hızla gelişen bir limandı ( Ele geçirilen ilk fil III. Henry’ye hediye olarak gönderilmeden önce bu limana getirilmişti). Kral II. Charles’ın Sör Edward Montague komutasındaki donanma üssü de buradaydı. Kral tarafından 1660’ta kont yapılan Montague, bu yeni unvanıyla hangi muhteşem limanı onurlandıracağını düşünmeye koyuldu. Seçenekler arasında Bristol ve Portsmouth vardı ama komutan sonunda Sandwich’te karar kıldı ve soy unvanı Sandwich Kontu oldu.

Günümüze kadar on bir kont geldi geçti ama bunlar arasında en meşhur olanı Batı dünyasında tüm paketlenmiş öğle yemeklerinin mucidi olan dördüncü konttu. John Montogue ( 1718 – 1792) büyük babası gibi donanma lorduydu ama ondan farklı olarak hem yoz hem de kıfayetsizdi. Donanma Amerikan İç Savaşı ( 1775 – 1783) için göreve çağrıldığında tam bir başıboşluk içerisindeydi; pek çokları İngiliz kuvvetlerinin nihai yenilgisini onun hatası olarak görür. Bu şaşırtıcı değildir çünkü Kont işinden çok kendi yaşamıyla, özellikle de kumar oynamakla meşguldü. Aslında onun bu büyük aşçılık efsanesiyle anılmasının nedeni de buydu. Meşhur hikayeye göre Kont 1762’de gün ağarıncaya kadar kumar oynamıştı. Oyunları art arda kazanan sarhoş haldeki Sandwich bir şeyler atıştırmaya karar verdi ve garsonlara et getirmelerini söyledi. Ancak eti iki dilim ekmeğin arasında istedi. Böylece parmaklarının yağlanıp kartların üzerinde iz bırakmasını ve böylece rakiplerinin onun oyun planını takip etmelerini önlemeyi amaçlıyordu. Stratejisi işe yaradı ve atıştırmalığı İngiltere’nin önde gelen kumarhanelerinde yayıldı. Böylece ‘’ sandviç ‘’ hızla İngiliz yaşam tarzının bir parçası haline geldi.

Sandwich aynı zamanda örgütlü dini alaya alan kötü şöhretli bir soylular cemiyeti olan Hellfire Kulubü’nün bir üyesiydi ve bu onun itibarını olumsuz etkiledi. Kulübün toplantılarında neler döndüğünü kimse bilmiyordu. Zira üyeler toplantılarda yapılanları sır gibi saklıyordu. Ancak seks partileri ve şeytan ayinleri düzenlediklerine dair yaygın söylentiler vardı. Anlatılanlara göre Sandwich’in tarihin en ünlü vecizelerinden birine kurban gitmesi de bu partilerden biri sırasında oldu. Sandwich’in Samuel Foote’u ( 1720 – 1777) şu ifadeyle aşağıladığı söylenir ; ‘’ Bayım artık idam sehpasında mı ölürsünüz yoksa frengiden mi, bilemem. ‘’  Foote’un cevabı gecikmez: ‘’ Bu, Lordum, sizin ahlakınızı mı yoksa karınızı mu kucaklayacağıma bağlı.’’ Bu hikaye Londra’da Sandwich’in düşmanları aracılığıyla kulaktan kulağa yayıldı.

1792’de ölümüne dek Sandwich, İngiltere’nin en sevilmeyen adamıydı. Hatta dostları bile mezar taşına şunların yazılmasını öneriyordu: ‘’ onca makama gelip de bu kadar az şey başaran bir adama nadir rastlanır.’’ Ancak sandviç onun tek mirası değildir. Sandwich, Donanma Komutanı olarak Kaptan  Cook’un ( 1728 – 1779) Yeni Dünya’ya gerçekleştirdiği seyahatin maddi destekleyicilerinden biriydi. Cook, 14 Ocak günü destekçisine ithafen Sandwich Adaları diye adlandırdığı Hawaii Adaları^nı ziyaret eden ilk Avrupalı seyyah oldu. Adaların ismi bir asır sonra değiştirilmiş olmakla birlikte, Güney Sandwich Adaları ve Sandwich Boğazı bugün de sandiviçin mucidi olan bu eski kumarbazı adıyla anılır. İki nesne ya da randevu arasında sandviç olmak deyimi de elbette ona dayanır . ilk kontun unvan oılarak Sandwich’i seçmiş olması içimi rahatlatıyor. Peynirli ve turşulu Bristol ya da sığır etli ve domatesli Portsmouth gibi isimlere pek ısınamazdım sanki. Siz ne dersiniz?

Yorum yapın