Türkiye’de Kimya Sanayisi Nedir? Gelişimi ve Özellikleri Nelerdir ?

Photo of author

By Bilgio.Net

Türkiye’de Kimya Sanayisi Nedir? Gelişimi ve Özellikleri Nelerdir ?

Türkiye’de kimya sanayinin gelişimi, 1950 yıllarından itibaren yabancı sermaye kanununun yürürlüğe konulması ile önce ilaç sanayinde başlamak üzere öteki sanayi dallarında yatırımlar başlamıştır. İlk ilaç fabrikası Eczacıbaşı İlaç Fabrikası olmuş ve bunu yerli ve yabancı fabrikalar izlemiştir. Bugün ilaç sanayimiz, Unido’ya göre, sınıflandırmada dünyada 5’inci sırayı almaktadır.

Dünya’da son 20-30 yıl içinde temel bir sanayi kesimi olma niteliğini kazanan Petro-Kimya sanayii 1970 yılında Yarımca Petro-Kimya Kompleksi’nin kurulmasıyla bir Devlet kuruluşu olarak faaliyete geçmiştir. Ülkenin büyük ihtiyacını karşılamak için 1983 yılında İzmir Aliağa Petro-Kimya Kompleksi de devreye girmiştir. Petrokimyasal ürünlerin kullanılma alanlarının genişlemesi, özellikle bazı plastik türlerinin birçok sanayi kollarında temek girdiler olma niteliğini kazanması sonucu, tüketimlerin hızla artması nedeniyle yerli üretim talebi karşılayamadığından, ithal edilmesi zorunluğu vardır. Türkiye’de halen 5 rafineri vardır.

İlk çimento fabrikası 1911 yılında Danca’da kurulmuştur. Halen sayıları 48 olan çimento fabrikaları bütün bölgelere dağılmış olup, değişik ülkelere de ihracat yapılmaktadır. Türk çimento sanayii dünya klasmanında ön sıralarda gelmektedir.

1975 yılında üretime açılmış olan Mersin Soda Sanayi, 1985 yılında 200 bin ton yurt içi, 110 bin ton yurt dışı olmak üzere 310 bin ton soda ve bikarbonat üretmektedir. Fabrika tam kapasite ile çalıştığı halde dış istekleri karşılayamamaktadır.

Türkiye’nin dünyaca tanınan öz kaynaklarından biri de krom cevheridir. Türkiye uzun yıllar çok ucuza krom cevheri ihraç etmiş, çok pahalı sodyum kromat ithal etmiştir. Türkiye’de ilk krom kimyasallarının üretimine 1984’te başlanmıştır. Krom sanayi (Kromsan) yılda 25,000 ton sodyum bikromat, 11,000 ton bazik krom sülfat ve 8,500 ton sodyum sülfür üretmektedir. Kromsan’ın üretim kapasitesi Türkiye’nin ihtiyacının çok üstündedir. % 70’i ihracata yöneliktir.

Deterjan sanayi son yıllarda hızla ilerleyerek Türkiye ekonomisi yapısında ön sıralarda yer almış, teknolojik gelişmelerin transferi ve yeni iş alanlarının açılmasıyla daha fazla ihracat imkanı sağlanmıştır. Klor ve sud kostik üretimine 1945 yılında İzmit Kağıt Sanayii yanında başlamış ve daha sonra 1965 yılında İzmit ve Yarımca’daki başka tesisler de üretime katılmıştır. Asetik asid 1962 yılında Adapazarı’nda Kurulu bir fabrikada üretilmektedir. 1963 yılında Bandırma’da boraks ve borik asit üretilmeye başlanmıştır. 1967’de Etibank yine Bandırma’da ikinci tesisi kurmuştur.

Sentetik iplik ve elyaf üretimine 1964 yılından itibaren başlanmış ve giderek tesisler arttırılarak bugünkü Türkiye tekstil sanayi bakımından Türk ekonomisine döviz getiren önemli bir kesim durumuna ulaşmıştır.

Türk ekonomi sistemi, karma ekonomi üzerine kurulmuştur. Özel sektör bunun bir bölümüdür. 1950 yılına kadar Türkiye’de özel sektöre özgü bir kimya sektörü yoktu. Özel sektör yatırımları 1950’lerden itibaren başlamış ve o tarihten itibaren fevkalade gelişmiştir. Halen tüm sektörlerde çalışanların % 75’i özel sektör tarafından istihdam edilmektedir. Türkiye’deki yatırımların % 75’i özel sektör tarafından yerine getirilmektedir. Bunların üretim katkıları % 60’ın üzerinde bulunmaktadır. Birçok kamu kuruluşu özel sektörle birçok alanda ortak şirketler kurmuş bulunmaktadır.

Kimya sanayisi, petrol rafinerileri, petro-kimya, ilaç, boya, deterjan, gübre, kağıt gibi çok sayıda sektörü içinde bulundurur. Bu sanayi kolları gerçekten ülkemizde çok gelişmiştir. Petkim (izmit), Aliağa (İzmir), Batman, Ataş (Mersin), İskenderun ve Orta Anadolu (Kırıkkale), Narlı (Kahramanmaraş) rafinelerimiz dev tesislerdir.

Yorum yapın