AIDS ( Kazanılmış Bağışıklık Yetersizliği Sendromu ) Nedir ? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

AIDS ( Kazanılmış Bağışıklık Yetersizliği Sendromu ) Nedir ? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

AIDS Nedir ?

HIV adlı bir virüsün neden olduğu, yoluyla ve cinsel ilişki nedeni ile bulaşan bir hastalıktır. Bunun yanında hamile ve HIV virüsünü taşıyan anneden karnındaki bebeğe, gebelik döneminde ve doğumda bulaşabilmektedir.

AIDS mikrobu vücudunuza girdiği zaman, hastalığa karşı direnç göstermenizi sağlayan bağışıklık sisteminizi yok eder. Bağışıklık sisteminin yok olmasından dolayı başka hastalıklara yakalanmanız çok kolaylaşır ve basit bir hastalık gibi görünen soğuk algınlığına bile direnç gösteremeyiz.

Kadın veya erkekte görülen AIDS hastalığının belli bir yaş ortalaması yoktur. Bu virüs, vücuda girdikten hemen sonra etkisini göstermez. Ayrıca bu virüsün vücutta olduğuna dair herhangi bir şikayet ya da bulgu yoktur. Sadece yapılan kan tahlilleri sonucu fark edilebilmektedir. Aylar veya yıllar sonra belirtilerini göstermeye başlar. Bu belirtilerin ortaya çıkmasına kadar, mikrobu başkalarına bulaştırabilir.

AIDS Hastalığının Belirtileri Nelerdir ?

Bu virüsün alınmasından aylar veya yıllar sonra belirtiler ortaya çıkabilmektedir. Bu belirtilerin başında;

• Yüksek ateş,
• Bitkinlik hissi,
• İştahsızlık
• Lenf bezlerinde meydana gelen şişkinlik
• İshal
• Geceleri aşırı terleme
• Son olarak kilo kaybı gözlenen başlıca belirtilerin başında gelmektedir.

Bu belirtilere ek olarak bağışıklık sisteminin çökmesi sonucu ortaya çıkan fırsatçı enfeksiyonlar ve tümörlerin belirtileri de gözlemlenmektedir.

AIDS Hastalığının Tedavi Yöntemleri Nelerdir ?

Günümüzde tıp alanı her ne kadar gelişmiş olsa da, her gün yeni bir hastalığın tedavi yöntemi bulunsa da, henüz AIDS hastalığının tedavisi yoktur. Bunun yanında bu hastalıktan korunmak için herhangi bir aşı da geliştirilememiştir. Yine de birkaç ilacın aynı anda kullanılması sonucu, hastanın biraz daha uzun  ve daha rahat bir yaşam sürmesine imkan sağlar. Hayatının sonuna kadar tedavi olması gerekir ve hastanın dikkatli bir yaşam sürmesi önerilir.