Parkinson Nedir ? Nedenleri, Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir ?
Beynin kas gerginliğini ve hareketlerini kontrol eden bölgelerdeki sinir hücrelerinin ( nöron ) kaybı ile seyreden ilerleyici, geri dönüşümsüz bir beyin hastalığıdır. Sinsi ilerleyen bir hastalıktır. İleri yaşlarda ve erkeklerde, kadınlara göre daha sık görülür.
Orta beyinde bulunan substantia nigra isimli beyin yapısında dopamin hormonu salgılanır. Dopamin, vücut bakterilerinin düzenlenmesinden görev alır. Buradaki sinir hücreleri hastalığa bağlı azalınca, dopamin hormonu üretimi de azalmaktadır. Böylece hastalarda hareket ile ilgili bulgular ortaya çıkabilmektedir. Basit olarak, Parkinson, dopamin yetersizliğine bağlı gelişen bir durumdur.
Parkinson hastalığının nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte, genetik yatkınlık söz konusu olabilmektedir. Ailede Parkinson hastası olanlarda Parkinson hastalığı görülme oranı yüksektir. Bazı hastalarda menenjit, beyin iltihapları, kimyasal zehirli maddeler, beyin damarlarında tıkanma, beyin tümörleri gibi durumlarda Parkinson ortaya çıkabilmektedir.
Parkinson Hastalığı’nda Bulgu, Belirti ve Yakınmalar Nelerdir ?
Titreme en sık görülen belirtidir. Bazı hastalarda titreme olmadan Parkinson hastalığı görülebilir. Titremeye, tremor ismi verilir. Parkinson hastalığında titremeler kaba tremor şeklinde yani daha büyük ve göze çarpar şekildedir. Hasta dinlenme halindeyken el parmakları sanki para sayıyormuş gibi hareket eder. Uyurken titreme görülmez. Kişi heyecanlandığında titremeler artar. Nesneleri tutamaz hale gelebilir. Üzerine çay gibi sıcak içecekleri döküp yanıklara neden olabilir. Titremeler diğer yerlerde de oluşur. Yürümekte zorluk yaşarlar. Ayaklarını yerde sürüyerek yürürler. Yürürken kollar sabit durur, sallanmaz. Küçük adımlarla ve öne eğik yürürler. Hastanın ayağı takılıp düşebilir ve buna bağlı olarak kırık, beyin kanaması gibi durumlar oluşabilir. Donuk ve tepkisiz bir yüz ifadesine sahiptirler. Ayakta dururken denge bozukluğu yaşanabilir. Tüm vücut hareketlerinde ise yavaşlama mevcuttur. Yutma zorluğu, konuşma bozuklukları, el yazısı bozukluğu, terleme, kabızlık, uyku bozuklukları, depresyon, ağızda salya birikmesi gibi başka belirtilerde mevcuttur. Adalelerde sertleşme olduğu için adale ağrılarından şikayet ederler. Muayenede kas sertliği ve eklem hareketlerinde direnç saptanır. Daha ileri dönemlerde akıl fonksiyonlarında azalmalar gelişir.
Parkinson hastalığının tanısını koymak için hastanın bulgu ve belirtileri değerlendirilir. Tanı için özel bir tetkik bulunmamaktadır. MR, BT ve kan tahlilleri Parkinson hastalığına sebep olabilecek hastalıkların ayırıcı tanısı için kullanılır.
Parkinson Hastalığı’nda Tıbbi Tedavi Yöntemleri Nelerdir ?
Dopamin hormonu yerine koyma tedavisi uygulanır. Ancak dopamin direkt olarak beyne ulaşamadığı için, beyne ulaşıp orada depomine dönüşen veya depomine benzer etki yaratan ilaçlar kullanılır. L-Dopa beyne ulaşarak orada depomine dönüşmektedir. Ancak uzun süre kullanımı sonucu etkisini yitirmektedir. Bu nedenle, L-Dopadan önce diğer ilaçların kullanılması önerilmektedir. Bu ilaçların unutkanlık, kalp ritminde yavaşlama, idrar yapamama ve psikolojik sorunlar gibi yan etkileri mevcuttur. L-Dopa’nın ise bulantı, kusma, tansiyon düşmesi ve uzun dönem kullanımında psikiyatrik rahatsızlıklar gibi yan etkileri görülmektedir.
İlaç tedavisine cevap vermeyen, ilaçların yan etkisini çok yaşayan hastalarda ameliyatla beynin o bölgesi hasarlanarak hastalık belirtilerinde azalma sağlanır.
Parkinson hastalığının tedavisi ömür boyu olup hastalık belirtilerini azaltmaya yöneliktir. Hastalara psikolojik destek sağlanmalıdır. Konuşma tedavileri, özel tasarlanmış koltuklar yardımcı olabilir.
Parkinson Hastalığı’da Beslenme Şekilleri Nelerdir ?
Sabah ve öğlen yemeklerinde düşük proteinli gıdalar tüketilmeli, günlük protein ihtiyacının tamamına yakını akşam yemeğinde tüketilmelidir. Proteinin akşam yemeğinde tüketilmesi, tedavi ilacı olan L-Dopa’nın yararını artırmaktadır. Bir diyet uzmanından yardım alınarak beslenme planı buna göre şekillendirilir.
Bol miktarda fava ve bakla tüketilmesi, tedavi ilacı olan L-dopa’nın etkisini artırırve buna bağlı yan etkiler ortaya çıkabilir. Parkinson hastasının tedavisinde L-dopa ilacının olup olmamasına göre bakla tüketimi hakkında doktordan bilgi alınmalıdır.
Bazı araştırmalar, yoğun kahve tüketenlerde Parkinson hastalığının daha az görüldüğünü göstermektedir. Fakat kahvenin yoğun tüketilmesi ileri yaşta kemik erimesini şiddetlendirip kırık riskini artırır. Koruyucu önlem olarak herkese yoğun kahve tüketimi önerilmemektedir. Eğer Parkinson bulguları varsa, kahve tüketimi günde 3-4 bardak olabilir ve yakınmaların ilerlemesini yavaşlatmaya yardımcı olabilir.
Vücut ve bağırsak hareketlerinin yavaşlamasına bağlı kabızlık sık görülür. Bol su içilmesi ve lifli gıdaların tüketilmesi kabızlık sorununu azaltmada yardımcıdır. Psilyum tohumu gibi liften zengin bitkilerin destekleri yararlıdır.
E vitaminini gıdalarla bol alan kişilerde Parkinson hastalığı daha az görülür. Fasulye ve bezelye gibi gıdalarda E vitamini bol bulunur, düzenli tüketilmelidir.
Parkinson Hastalığı’nda Yaşam Tarzı Değişiklikleri Nelerdir ?
Parkinson hastalarında dışarıda güneş ışığının yeterince alınamaması ve ileri yaş nedeni ile D vitamini eksikliği sık görülür. Ayrıca kemik erimesi riski artmıştır. Güneş ışığına çıkıp günde 20-30 dakika kol, bacak ve sırtın güneşlendirilmesi, hafif ağırlık ile egzersiz yapılması kemik erimesini yavaşlatır. Kan tahlilinde 25 OH vitamin D3 tahlili yapılarak eksikliği saptanırsa yerine konması, gıdalarla alınamıyorsa günlük 1000-1200 mg kalsiyum desteklenmesi gereklidir.
Egzersiz çok yararlıdır. Hafta 2 gün 14 hafta süresince yoğun egzersiz yapılması Parkinson hastalığının bulgu ve yakınmalarını belirgin şekilde azaltır. Suda yapılan egzersizler kasların direncini artırırken, dengenin kontrolünü sağlar.
Daha önce, 1970’li yıllarda dünyada yoğun kullanılan organokların veya dieldrin içeren zirai ilaçlara maruz kalan kişilerde Parkinson hastalığından ölüm riski % 40 daha yüksek bulunmuştur. Zirai ilaçlar ve kalıntılarını bulunduran maddelerle temas edilmemesi, Parkinson hastalığından korunmada yararlıdır. Hazır gıdalarda ve cipslerde kullanılan ve kalorisi düşük olan sentetik olestra yağı ilaçların emilimini azaltmaktadır. Fakat 8 gram olestra ( 16 adet patates cipsine denk gelir ) alındığında sıklıkla karın ağrısı, dışkıda yumuşama, daha fazla alındığında ishale neden olabilmekte; daha da önemlisi, gıdalardaki yararlı antioksidanların emilimini, vücutta düzeylerini belirgin olarak azaltmaktadır. Bu nedenle tületilmemelidir.
Parkinson Hastalığı’dan Önerilen Besin Takvileri Nelerdir ?
- CDP-kolin : vücutta doğal olarak üretilen bir maddedir. Beyinde dopamin miktarını artırır. Levodopanın etkinliğini artırabilir. Hekim kontrolünde günde 3 kez 400 mg kullanılması önerilir.
- Koenzim Q10 : Parkinson hastalarında genelde enerji üretiminde rol alan ve güçlü antioksidan olan CoQ10 düzeyi düşük oranda gözlenir. Günde 1200 mg dozunda alınması önerilmektedir. 16 ay gibi uzun bir süre kullanılmasının yeni başlayan Parkinson hastalığı bulgularının ilerlemesini belirgin yavaşlattığı, daha düşük dozların belirgin yararının olmadığı belirtilmiştir.
- B2 vitamini : küçük bir çalışmada, B2 vitamini eksikliği saptanan Parkinson hastalarına günde 3 defa 30 mg desteğin 6 ay boyunca yapılmasıyla yakınmalarda düzelme sağlanmıştır.
- Nikotinamit adenin dinükleotid hidrojen : Parkinson hastalığının tedavisinde kullanılan ilaçlar kanda B3 vitamininin eksilmesine neden olur. B3 vitamini doğrudan Parkinson hastalığında yarar sağlamaz iken, vücutta aktif formu olan NADH desteği, dopamin seviyelerini artırır. Yüksek NADH düzeyleri, Parkinson hastalarında yakınmaları azaltmaya ve beyin fonksiyonlarını artırmayı destekler. Günde 2 kez 5 mg önerilir.
- Aminoasitler : L-tirozin, metiyonin ve asetil L-karnitin, hücrelerin dopamin üretimini sağlar. Örneğin günde 5 mg metiyonin Parkinson semptomlarını iyileştirmede etkili bulunmuştur.L-tirozin, vücutta L-dopa’ya dönüşerek etki eder.
- B6 vitamini
- C ve E vitamini
- D3 vitamini
- Metiyonin
- 5-hidroksitriptofan
- Fosfatidil serin
Parkinson Hastalığı’nda Önerilen Bitkisel İçerikli Takviler Nelerdir ?
- Yaşil Çay
- Mabet Ağacı
- Mucuna puriens
- Çörek otu
- Zerdeçal