Antik Mısır: Eski, Orta ve Yeni Krallık Dönemi Hakkında Kısa Bilgiler

Photo of author

By Bilgio.Net

 Antik Mısır: Eski, Orta ve Yeni Krallık Dönemi Hakkında Kısa Bilgiler

Eski Krallık

Afrika’da ilk medeniyet M.Ö. 5000’lerde kıtanın kuzey doğusunda yer alan Nil Vadisi’ndeki yerleşim ile başladı. Buralarda yaşayanların Sahra’dan geldiği düşünülmektedir. Yaklaşık 2000 yıl önce, iklim değişikliği Sahra’yı çöl haline getirmeden Afrika’nın ilk tarımcı toplulukları orada yaşamışlardı. Aynı iklim değişikliği Nil Vadisi’nin bataklıklarını da kurutmuş ve burayı çiftçi halklar için çekici bir bölge haline getirmişti.

M.Ö. 4. Yüzyılın ortalarında, Nil Vadisi yoğun bir nüfusa sahipti. Kasabalar büyümüş ve bölge iki Mısır krallığına ayrılmıştı. Geleneksel Mısır kronolojisi bize M.Ö. 3200’de Firavun ( Hükümdar) Menes’in Mısır’ın iki krallığını tek bir devlet çatısı altında birleştirdiğini söyler. Bu 3000 yıllık bir medeniyetin başlangıcıdır. Bu medeniyete devasa anıt mezar inşa projeleri ve serpilip gelişen Mısır kültürü damgasını vuracaktır.

Antik Mısır’ın en eski dönemi Eski Krallık (yaklaşık M.Ö. 2575-2130) olarak bilinir. Bu dönemde ülkeyi bir dizi güçlü firavun yönetmiştir. Teknoloji, sanat ve mimarlıkta büyük gelişmeler yaşanmıştır. Hiyerogrif yazı sistemi geliştirilmiş, Büyük Sfenks ve Giza Piramitleri inşa edilmiştir ( Bunların inşası sırasında binlerce Mısırlı hayatını kaybetmiştir). Piramitler firavunun ölümden sonraki hayatı için inşa edilmişlerdir. Piramitler, Güneş Tanrısı Ra inancıyla yakından ilişkilidir. Bir noktadan genişleyerek inen şekli, güneş ışınlarını andırır ve merhum kralın tanrılara doğru yükselişi için bir merdiven rolü oynar.

Orta ve Yeni Krallık

Mısır’da Orta Krallık (y. M.Ö. 1938-1630) adıyla bilinen bir istikrar döneminin ardından şiddetli kuraklık, kıtlık ve merkezi devletin çöküşü gelmiştir.

Daha sonra Mısır’ın firavunları ülkenin refah ve istikrarını yeniden inşa etmeyi başarmışlardır. Bu amaçla sınırların güvenliği sağlanmış, tarımsal üretim arttırılmış ve zengin maden kaynakları ele geçirilmiştir. (Bu başarı kısmen zengin altın madenleri ve taş ocaklarına sahip olan Nubya’nın fethi ile gerçekleşmiştir.). Bu döneme, altın ve diğer değerli maddelerden yapılan mücevher tasarımları damgasını vurmuştur. Ölüm ve yeniden doğuş tanrısı Osiris’e tapınma Mısır’da yaygınlaşmıştır. Bu inanca göre sadece firavunlar değil tüm insanlar ölümlerinin ardından tanrılar tarafından karşılanacaktır.

Bu dönemde girişilen iddialı inşaat ve madencilik projeleri, Nil’deki ciddi taşkınlarla birlikte firavunun Mısır’daki gücünün zayıflamasına neden oldu. Bu durum yabancı yerleşimcilerin zayıflamasına imkan verdi. Bronz yerine demirin yaygın olarak kullanıldığı bir ekonomiye geçiş de bu düşüşe katkıda bulundu. Bu dönemi izleyen Yeni Krallık (y. M.Ö. 1539-1075) döneminde firavunlar hakimiyeti yeniden ele geçirdiler. Mısır etkisi Suriye, Nubya ve Ortadoğu’da yayıldı. Mısır tarihinin en önemli dönemlerinden biri olarak görülen bu süreçte, çok sayıda büyük tapınak inşa edildi. Bunların arasında Krallar Vadisi’ndeki resimli anıt mezarlar da bulunmaktadır. Aralarında kadın lider Hatşepsut ve çocuk kral Tutankamon’un da bulunduğu Mısır’ın en ünlü firavunları bu dönemde  hüküm sürmüştür.

Mısır’ın son büyük firavunu 3. Ramses’in M.Ö. 1070 yılında ölümünün ardından, Mısır çok sayıda küçük krallığa bölünmesine neden olacak olan yavaş bir gerileme dönemine girdi. M.Ö. 719 yılı civarında, Kuşitler Mısır’ı fethettiler. Kuşitler, M.Ö. 656 yılında Asurlular tarafından kendi sınırlarına sürülene dek Mısır’ı firavunlar gibi yönettiler. Asur hakimiyetini, M.Ö. 525 yılında Pers istilası izledi. M.Ö. 322 yılında Büyük İskender ve son olarak M.Ö. 30 yılında Romalılar Mısır’ı fethettiler.

Yorum yapın