Dolaşım Sistemi Nedir ? Özellikleri ve Görevleri Nelerdir ?
Dolaşım sistemi vücudumuzda görev yapan 100 trilyon hücrenin beslenmesinden oluşturdukları atıkların atılmasına, aralarındaki koordinasyonun sağlanmasından haberleşmesine kadar bir dizi faaliyetten sorumludur. Sistem bunu oluşturduğu damar ağı aracılığıyla gerçekleştirir.
Vücudumuzu Dolaşan Nehir : Damar Ağımız
Vücudumuzda birçok görevi organize eden damar yatakları bir nehir gibi bedenimizi dolaşır. Bu nehir o kadar estetik şekilde yapılanmış ve bedenin içinde öyle gizlenmiştir ki, bir darbe alıp da yaralanmazsak varlığından haberimiz olmaz. Bu ustalıkla tasarlanmış nehir hayat pınarımız olan kana ev sahipliği yapar. Bu nedenle damar yatakları dolaşım sisteminin kendisi kadar önemlidir.
Dolaşım sistemimizin ana elemanı olan kanımız, bedenimizin olmazsa olmaz yapıtaşıdır. Kanın yüzde 55’i plazmadan, yüzde 45’i de kan hücrelerinden oluşur. Plazma yaklaşık yüzde 90 civarında sudur. Kalan kısmı ise plazma proteinleri, aminoasitler, karbonhidratlar, yağlar, hormonlar, üre, ürik asit, laktik asit, enzimler, alkol, antikorlar, sodyum, potasyum, iyot, demir gibi elementlerden oluşur.
Dolaşım Sisteminin Görevi
Dolaşım sistemi, vücudumuz için neyin faydalı neyin zararlı olduğunu ayırt ederek onları yerlerine ulaştırmakla yükümlüdür. Bu sistem sayesinde bizim için faydalı olan maddeler doku ve hücrelere, zararlı olanlarsa atık merkezine ulaştırılır. Glikoz, aminoasit, oksijen, vitamin ve mineraller hücrelere gider. Zararlı maddeler de atık merkezleri olan böbrek, karaciğer ve akciğerlere taşınır.
Dolaşım sistemi, savunma sistemi elemanlarını da içerisinde dolaştırır ki, yabancı maddeler bu elemanlar tarafından tespit edilerek imha edilsin. Dolaşımda taşınan diğer yapılar ise pıhtılaşma mekanizmasında görev alan onlarca protein, enzim ve vitaminlerdir. Bir yerimiz kesildiğinde onarım ve kanın durdurulması taşınan bu mekanizmayla sağlanır. Hormonların taşıma vazifesini de yerine getiren kanımız, bu vasıtayla haberleşme ve sistem organizasyonu görevini de üstenmiş olur. Bu organizasyonda birbirinden habersiz hormonlar ve ulaşacakları hedef hücreler kan dolaşımıyla bir araya getirilir.
Vücudu İklimlendiren Sistem
İklimlendirme görevi de dolaşım sistemimizin vazifeleri arasındadır. Hücreler tarafından üretilen ısı, eşit miktarda vücuda dağılarak iç ısı dengesi oluşturulur. Fiziksel aktivite esnasında oluşan terleme bu mekanizmanın bir sonucudur. Böyle bir mekanizma olmasaydı, vücudun çalışan bölgeleri sıcak, diğer yerler soğuk olacaktı.
Alyuvar Nedir ? Ne İşe Yarar ?
Kan elemanlarından olan kırmızı dostlarımız alyuvarlar, dokulara her an oksijen taşıyarak oluşan karbondioksiti akciğere iletirken, akciğerden aldığı oksijeni de tekrar dokulara ulaştırır. Hücresel faaliyetler için böylesi önem arz eden bu yapıların vücudumuzda her yere ulaşması gerekir ki, söz konusu faaliyetler icra edilebilsin. Alyuvarlar, biraz da bu nedenle o kadar küçüktür ki, kılcal damarlardan bile geçiş yaparak hücrelere ulaşabilirler. Bir kan damlasında 250 milyon tane alyuvar hücresi bulunur. Kılcal damarlardan daha dar yerlerden geçiş, alyuvarların esnek yapısı ile sağlanır. Şeker hastalığı gibi bazı durumlarda, alyuvarlar esnekliklerini kaybedebilirler. Bu durumda, dokulara giden kanlanma bozulduğundan doku hasarları oluşabilir.
Akyuvar Nedir ? Ne İşe Yarar ?
Akyuvarlar vücudumuzu korumakla görevli hücrelerdir. Bu hücreler, vücudumuza ait olmayan her şeyi yok etmek için iş başındadır. Bir dedektif gibi vücuda giren bakterileri, virüsleri ve tehlike meydana getirebilecek her türlü maddeyi arayıp bulur ve izleyerek en uygun anda yok ederler. Görevleri esnasında çabuk yıpranan akyuvarların ömrü birkaç gün, hatta bazı görevleri sırasında birkaç saattir. Eski hücreler ölür ölmez temizlenerek yerine daha sağlıklı hücreler yapılır. Ne kadar akyuvarın ne zaman ve ne şekilde hizmet ederek ne kadar yaşayacağı, hücreler arası haberleşme ile koordine edilir.
Plazma Nedir ? Ne İşe Yarar ?
Alyuvar ve akyuvarların içinde yüzdükleri kandaki sıvı kısma plazma adı verilir. Plazma yüzde 90 oranında su, yüzde 6-8 oranında protein, tuz, glikoz, yağ, aminoasit, karbondioksit, azotlu atık ve hormonlar içeren sarımsı bir sıvıdır. Asıl görevi kanın taşıma işleviyle ilgilidir. Elde edilen besinlerin hücrelere ulaştırılarak meydana gelen atıkların uzaklaştırılması plazmanın görevleri arasındadır. Plazma bunu yapmazsa vücut beslenmeyip atıklardan dolayı zehirlenmeler oluşabilir.
Plazmanın aynı zamanda kan basıncının organize edilmesinden vücut ısısının ayarlanmasına kadar birçok önemli görevi vardır. Plazma, bunları gerçekleştirebilmek için taşıyıcı ve bağlayıcı görev üstlenen albümin, kanın pıhtılaşmasında görevli olan fibrinojen ve savunmada görevli olan globülin gibi yardımcı elemanlara ihtiyaç duyar.
Yağları, hormonları ve bilirübini kendisine bağlayarak taşıma görevini üstlenen albümin, civa, penisilin ve diğer bazı ilaçları tutarak geçişlerine izin vermez. Zehir ve atıkları karaciğerde bırakarak kanın temizlenme faaliyetlerine katkıda bulunan albümin besin maddelerini ve hormonları ise vücut içinde ihtiyaç duyulan yerlere götürerek vücut faaliyetlerini destekler. Ayrıca içerisinde taşıdığı glikoz, oksijen ve diğer gazlar da plazmanın hayati değerini bir kez daha arttırır.
100 Bin Kilometrelik Damar Ağı
Kan ve plazma içerisindeki maddelerin hepsi hassas bir denge ile yürütülmektedir. Kalbimiz kanı pompalar, damarlarımız da bu kanı dokulara ulaştırır. Kan kalbe geri döndüğünde devrini tamamlamış olur. Dolaşım sistemi bunu elbette damarlar aracılığıyla yapar. Damarlarımız 100 bin kilometrelik bir taşıma aracıdır. Bu araç ile vücudumuzda günde 9 bin litre kan dolaştırılır. Tur, kalbin sol karıncığından başlayarak atardamarlara devam eder. Atardamarlarımız kasılma ve esneme kabiliyetine sahip olduğu için gelen kanı pompalayarak vücutta dolaştırır. Atardamarlar, esneme kabiliyetlerini ve kasılma güçlerini özel kas yapılarından alırlar. Bu esneme kabiliyeti, aynı zamanda damar basıncını da organize eder. İşlevleri burada bitmez. Çünkü yapılan iş sadece kanı dolaştırmak değil, kanın hangi dokuya ne kadar gideceğine karar vermektir. Bu karar mekanizmasının çalışmasında hücreler arası haberleşme önemli bir yere sahiptir. Dokulardaki oksijen ve gıda açığı, belirleyici bir parametredir. Bu işlemlerin organize edilebilmesi için solunum sistemimiz de dahi olmak üzere birçok sistem ayrıca çalışır.