Köfteci Yusuf ürünlerinde domuz eti saptanması ile ilgili olarak LOD ve LOQ kavramları öne çıktı. Sosyal medyada konuyu yorumlayan bazıları muayene ve analiz raporundaki LOD ve LOQ değerlerini domuz eti miktarı veya oranı zannedip “binde bir domuz yağı karıştırmanın mantıksızlığı”na dem vurmaktadır.
Köfteci Yusuf’ta binde bir mi domuz eti var yoksa LOD ve kavramlarını yanlış mı anlıyoruz ?
LOD ve LOQ nedir ?
LOD “limit of detection” kelimelerinin kısaltmasıdır. Bu kavram Türkçe’ye “algılama sınırı” olarak çevrilmektedir.
Örneğin bir uzunluğu cetvelle ölçüyorsanız ve cetvelinizin çizgileri en küçük mm seviyesinde ise bu ölçümün LOD’u 1 mm’dir.
Veya bir tartı aletiniz en küçük gramı tartabiliyorsa bu ölçümün LOD’u 1 gramdır.
Aslında LOD kavramı “duyarlılık” kelimesi ile dilimize girmiştir ama bir çok analiz ve ölçüm raporunda LOD/LOQ kavramları da kullanılmaya devam etmektedir.
LOQ “Limit of quantation” kelimelerinin kısaltmasıdır. Bu kavramı dilimize “nicelik sınırı” olarak tercüme edebiliriz. Biraz açarsak, güvenilir bir şekilde tespit edilebilen en küçük miktar olarak tanımlayabiliriz.
Cetvel örneğine dönersek cetvelin dişleri mm inceliğinde olmakla birlikte gözlerimiz iyi görmüyor olabilir veya mm değil de cm hassasiyetinde bir ölçüm yapmış olabiliriz. Bu durumda LOQ LOD’dan daha büyük miktar olacaktır.
Bazen LOD ile LOQ aynı miktarı işaret edebilir. Yani mm inceliğinde bir cetvel ile mm doğruluğunda bir ölçüm yapmış olabiliriz.
Tarım ve Orman Bakanlığının muayene ve analiz raporundaki LOD/LOQ ne demek ?
Tarım ve Orman Bakanlığının muayene ve analiz raporundaki LOD/LOQ sütunu yapılan ölçümün hassasiyetini göstermektedir.

Raporda dikkat ederseniz tek tırnak tespit edilemedi yazdığı halde LOD/LOQ sütununda da %0,1 yazıyor.
Bazıları Köfteci Yusuf için “%0,1 oranında domuz karıştırarak mı kar edecek ?” diyorlar ya onlar boş muhabbet yapıyorlar. Tespit edilen miktar %0,1 değil. %0,1 ifadesi sadece ölçüm inceliğini gösteriyor. Numune tamamen domuz eti de olsa orada %0,1 yazmaya devam edecek.
Çünkü önemli olan üründe domuz eti var olup olmadığı.
Köfteci Yusuf ürünlerinde gerçekten domuz eti var mı yoksa komplo mu var ?
İki farklı zamanda iki farklı yerden numune alınmış ve domuz eti çıkmış. Sporculardan da doping testi için iki farklı numune alırlar. Sadece birinde pozitif çıkması yanlış ölçün riski ihtimalini akla getirir ama sporcunun iki numunesi de pozitif çıkarsa istediği kadar “ben masumum desin” sporcu cezayı alır.
Bu olayda da böyle, Köfteci Yusuf ürünlerinde farklı zamanlarda alınan numunelerde domuz eti çıkmış, bunun inkar edilebilecek bir tarafı yok.
Öte yandan kimi kime şikayet edeceksin, diyelim ki Köfteci Yusuf’a hakikaten de kumpas kuruldu, bu senaryoya göre işin içinde iktidar sahipleri olması gerektiğini varsaymanız lazım.
Köfteci Yusuf ürünlerinde domuz eti çıkmasıyla ilgili ortaya atılan iddialar:
Köfteci Yusuf’a mafyanın (Sedat Peker veya başkaları) çökmeye çalıştığı ve domuz eti meselesinin bu yüzden çıkarıldığı iddiası:
Ülkemizde ve dünyada mafya diye bir şey var ve mafya denilen yapılanma çeşitli illegal şeyler yapar. Buna restoran zincirlerinden haraç almak hatta çökmeye çalışmak da dahildir.
Görünen o ki bu güne kadar mafya bu konuda başarılı olamamış. Peki bugün dünden farklı olarak ne oldu ?
Devletimizin mafya kontrolünde olduğunu sanmıyorum. Mafya istedi diye devletin görevlileri sahte rapor hazırlamaz.
1996 yılında küçük bir dükkan ile başlayan Yusuf AKKAŞ çok hızlı bir şekilde yükseldi, Köfteci Yusuf markasını çok hızla büyüttü, zengin oldu. Geçtiğimiz son birkaç ayda her ne olduysa oldu, Köfteci Yusuf’u zengin edenler ondan desteğini çekmiş gibi görünüyor.
Köfteci Yusuf ürünlerindeki domuz eti Şubat ve Mart aylarında saptanmış. Ekim ayına dek bunun açıklanması neden ertelendi. Biz neden ülke olarak 5 ay domuz eti yemeye devam ettik ?
Bu durumda 5 ay boyunca “acaba kapalı kapılar ardında neyin pazarlığı yapıldı da anlaşılamadı ?” diye merak eder insan.
Köfteci Yusuf’un elinden tutup zengin edenler bugün neden yarı yolda bıraktılar acaba ? Yusuf kendisi de diyor “garibanım” diye.
Akıllara geçen senelerde piyasada fırtına estirip (aşırı ucuz satıyordu hatırlarsanız) Bakanlığın raporlarıyla mütevazı konumuna geri dönmek zorunda kalan Ekrem COŞKUN geliyor.
Ne dolaplar dönüyor bilemiyoruz.
Domuz eti olmayan bir üründe domuz eti var diye resmi rapor hazırlanması iddiasını gerçekçi bulmuyorum. Çünkü numuneyi alan, gönderen, analiz eden, raporu hazırlayan, onların amiri, onların da amiri, sisteme giriş yetkisi olan başka birileri, müdür, müdürün de daha üst yetkilisi…
Bu zincir uzar gider. Eğer devlet içinde FETO tarzında bir yapılanma yok ise sahte domuz raporu hazırlanamaz. Bu iddiayı kafadan eliyoruz.
Fakat mevcudu örtbas etmek derseniz, işte bu daha kolay. Sadece bizim ülkemizde değil gelişmiş batı ülkelerinde bile bazı şeylerin üzeri örtülebilir.
Örneğin küçük gıda işletmelerine habersiz baskın yapılırken, restoran zincirlerinin daima bu denetimlerden bir şekilde haberi olur ve buna göre önlem alınma şansı olur.
Siz bugüne kadar McDonalds veya Burger King gibi yerlerin isimlerini Bakanlığın ifşa listesinde yer aldığını gördünüz mü ? Çok dürüst olduklarından mı yoksa küresel gıda baronlarının uzantıları olduğundan mı acaba ?
Belki de bir zamanlar Köfteci Yusuf da imtiyazlılar listesindeydi bilemiyorum. Acaba kaç senedir hangi restorandan ne kadar domuz eti yedik de haberimiz olmadı bilemiyorum.
Helal sertifikası kuruluşu GİMDES ülkemizde yaklaşık 3 milyon kilogram domuz eti tüketildiğini ve bunun da ülkemizin kırmızı et tüketiminin yaklaşık yarısı olduğunu iddia ediyor. Bu oldukça büyük bir rakam. Bu iddiayı yalanlayan çıkmadı.
Daha doğrusu bugüne kadar domuz eti üretimi, tüketimi konusunda devlet yetkililerden net ve şeffaf bir açıklama duyamadık. Hükümetin bu konudaki yegane savunması “domuz etini biz yasallaştırmadık, 2000 yılındaki koalisyon hükümetinin tebliği ile yasal oldu” şeklindedir. Mecliste çoğunluğun yok mu ? İstediğin kanunu, yönetmeliği çıkarabilirsin, domuz etini yasaklamak hükümetin elinde olan bir şey, eğer kötü bir şeyse neden yasaklamıyorsun ?
Öte yandan eskiden varlığı yokluğu şehir efsanesi gibi olan domuz çiftlikleri bugünlerde oldukça çoklar ve et piyasasını regüle edebilecek kadar üretim yapıyorlar.
- Müslümanlıktan bahsedenlerin domuz çiftliklerinden rahatsız olmamasına anlam vermek mümkün değil ?
- Domuz eti sattığı bilinen bir firmayı ifşa etmek için 5 ay bekleyip insanların domuz yemesini seyretmek mantıklı değil, insani değil, ahlaki değil !
- Bunda ihmali olanların istifa etmemesi veya görevden alınmaması ahlaki değil.
- Domuz eti satan firmayı korumak için gizlilik kararı alan hakim ve ekibine hesap sorulmamasını ise sizlerin takdirlerine sunuyorum.
Domuz eti hakikaten sığır etinden, koyun etinden pahalı mı ?
Peki o zaman domuz etinin sevilmediği, nüfusun tamamına yakınının domuz eti yemeyi reddettiği bir ülkede birileri neden domuz çiftliği kuruyor, biri buna bana açıklasın ?
İnsanlar domuz eti yemek istemiyor, üstelik de sığırdan daha maliyetli, o zaman niye domuz çiftlikleri var ?
Domuz yetiştirme işi ülkemizde yaygınlaştığı ve hükümet buna ses çıkarmadığı için domuz yetiştirmek ülkemiz üniversitelerinde ders olarak okutulmaktadır.
Domuz yetiştiriciliği hakkında aşağıda vereceğim bilgileri Ankara Üniversitesinin “domuz yetiştiriciliği “ yayınından alıntıladım. İnternette bile var siz de okuyabilirsiniz.
• Dişi ve erkekler pubertaya 5.5 –6 aylık yaşta ulaşırlar ve 6-8 aylık yaşta damızlıkta kullanılmaya başlanır.
• Poliöstrik hayvanlardır. Yani 21 günde bir yıl boyunca östrus gösterip çiftleşebilirler.
• Prolifik hayvanlardır. Bir doğumda 10-12 yavru doğurabilirler.
• Yılda dişi başına 2-2.4 doğum olabilir.
• Çok hızlı büyürler.Yavruların doğum ağırlığı yaklaşık 1300 g’dır ve doğumdan 3-4 hafta sonra doğum ağırlığının 6-8 katına ulaşırlar.
• Her şeyi tüketebilen bir beslenme alışkanlığına sahiptir.
Yukarıdaki bilgileri okuduktan sonra bir de koyun ve sığır yetiştiriciliği ile karşılaştırın, ondan sonra “domuz sığırdan pahalı mı?” kendiniz kıyaslayın.
Domuz eti ne zamandır ülkemizde yasal ?
Ülkemizde domuz eti satışının önü 10 şubat 2000 yılındaki Et Ürünleri Tebliği ile açılmıştır. (AK partinin iktidara gelmesinden 1,5 yıl evvel)
AK Parti iktidara gelince bu tebliği “makbul” görmüş olacak ki yürürlükten kaldırmamıştır. Kendi yaptığı kanunları, yönetmelikleri bile defalarca değiştiren AK parti nedense Et Ürünleri Tebliği’ndeki domuz etini çıkarmayarak aslında bu duruma onay vermiştir.
Bu sebeple mantar gibi domuz çiftlikleri çoğalmıştır.
Türkiye’de domuz çiftliklerinin açılmasına neden izin verildi ?
Türkiye’de domuz çiftliklerinin açılmasına izin verilmesi turizm sektörünün “her şey dahil” konsepti ile hizmet veren otellerin zamane hükümetine ricaları etkili olmuştur. (Her şey dahil sisteminde maliyete etki eden en önemli faktörlerden biri kırmızı ettir)
Güya Türkiye’de domuz yetiştirip yabancı turistlere her şey dahil konsepti sağlayarak turizme katkı sağlayacaktık. Evet bu oldu. Bu sayede turizm sektörünü ayakta tuttuk.
Fakat otellerin müşterisi yaz aylarında çok, Eylül’den itibaren otellerdeki domuz eti tüketimi hızlı bir şekilde azalıyor. Çiftliklerde üretilen domuzlar 9 ay kime satılacak ?
Köfteci Yusuf’tan alınan numuneler Şubat ve Mart aylarında alınmış. Turizmin ölü olduğu dönem.
Hayvan yetiştiricileri bilirler: Hayvanı kesim çağına gelince kesmeniz lazım yoksa cebinizden yer. Üstelik bu domuzlar hızlı büyüyorlar ve oteller de kışın fazla et satın almıyorlar ?
Peki ülkemizde tüketilen domuz eti miktarı ne kadar ?
Gıdada helal sertifikası veren GİMDES’in iddiasına göre ülkemizin yıllık domuz eti tüketimi yaklaşık 3 milyon kilogram. Bu da toplam kırmızı et tüketiminin yaklaşık yarısı ediyor.
Bana göre Köfteci Yusuf’a “vurun abalıya” diyerek saldırıyorlar ama diğerlerinin masum olduğundan emin miyiz ? Biz domuz etini kah seyyar satıcıdan, kah burgerciden, kah dönerciden yiyoruz.
Ürünlerdeki domuz eti yaban domuzu olabilir mi ?
Yerel bir lokanta, kasap vs işletmenin et ihtiyacı ile restoran zincirlerinin büyük otellerinin et ihtiyacı aynı değildir. Yerel bir kasabın sattığı miktar düşük olduğu için avcıların vurduğu domuz etini gizli kapaklı işleyebilir.
Fakat ciddi miktarlarda et lazım ise bunu kaçak avcılar yoluyla temin edemezsiniz. Hem bu kadar çok hayvanı gözlerden de saklayamazsınız.
Eğer domuz çiftliğinde yetiştirilen hayvanı otellere hizmet veren bir kesimhanede işlerseniz ve kıymaya, döner etine çevirirseniz istediğiniz yere sevk edebilirsiniz.
Domuz eti yememek için ne yapmak lazım ?
Bu ülkede bu kadar domuz çiftliği olduğu müddetçe domuzdan kaçmanız neredeyse imkansız (tükettiğimiz kırmızı etin yarısı domuzdan)
Domuz etinden kaçınmanın garanti yolu hayvanın kesimini kendi gözünüzle görmenizdir. Köfteci Yusuf’un Helal sertifikası bile var. Bu ülkede domuz eti konusunda kimseye güvenemezsiniz.