Fethiye Kayaköy hikayesi

Photo of author

By Bilgio.Net

Fethiye’ye 13 kilometre mesafede bulunan Kayaköy hikayesi dramatik bir öyküdür. Kayaköy Roma dönemi öncesi antik dönemde Karmylassos olarak adlandırılan bir yerleşim yeridir.

Tarihi kaynaklar buraya ilk yerleşimlerin milattan önce 3 bin yıl önce başladığını kaydetseler de yeni medeniyetlerin eskilerin üzerine kurulması, dolayısıyla eski yapıları yıkarak kendi yapılarını inşa etmesi nedeniyle Kayaköy’de tespit edilen en eski kalıntı milattan önce 4. yüzyıla aittir.

Kayaköy’de bulunan yapıların %95’i 1800’lü yılların sonlarında ve 1900’lü yılların başlarında yapılmış ve zamanında Osmanlı Devleti’nin gayrimüslim vatandaşlarınca kullanılmış binalardır.

Osmanlı döneminde Kayaköy’de yoğun olarak gayrimüslimler, az sayıda da Türkler yaşamıştır. Türkler çiftçilik ve askerlik ile uğraşmış, gayrimüslimler ise esnaf ve sanatkarlık ile uğraşmışlardır.

Kayaköy su sarnıcı
Kayaköyde Osmanlı’dan kalma su sarnıcı

Bu nedenle Kayaköy’ün “Kaya çukuru” denilen ova kısmında az sayıda da olsa Türk çiftçi yaşamış, yamaç kesiminde ise esnaflıkla uğraştıkları için toprakla işi olmayan ve sayıları Türkler’den fazla olan (5000-6000 kişi olarak tahmin edilmektedir) gayrimüslimler yaşamıştır.

Kayaköy ve civarında Osmanlı ve Anadolu Selçuklu dönemlerinden kalma su sarnıçları bulunmaktadır. Bölgenin ova toprağı düz ve iklim açısından  tarıma elverişli olsa da sulama açısından dezavantajlıdır. Bu nedenle ecdadımız bölgeye su sarnıçları yaptırmıştır.

Kayaköy’ün eski zamanlardan beri önemli yerleşim alanlarından biri olmasının sebebi Likya yolu’na olan yakınlığıdır. Antik Likya döneminde civar şehirler deniz ticareti ile zenginleşmişler ve Kayaköy (Karmylassos) de bundan nasibini almıştır.

Likya yolunun başladığı Hisarönü (Ovacık) mevkii buraya yakındır. Kayaköy’e sadece 8 kilometre uzaklıkta olan Gemile Koyu zamanında gayet bir ticaret limanıydı. Bu limandan gelen mallar Likya yolu ile civar şehirlere taşınır, Anadolu’nun içlerinden gelen mallar da bu limandan deniz aşırı ülkelere gönderilirdi.

Antik Likya uygarlığının çökmesi ve Roma imparatorluğunun buralara hakim olması eski parlak günlerin sona ermesine neden olsa da Kayaköy coğrafi avantajı nedeniyle önemli yerleşim yerlerinden biri olmuştur.

Anadolu Selçuklu döneminde Kayaköy’e Müslüman yerleşimciler gelse de bölgede 1922 yılına kadar çoğunlukla gayrimüslim vatandaşlar yaşamıştır.

Fethiye Kayaköy
Terkedilmiş Kayaköy evleri

Yunanistan ile yapılan mübadele anlaşması Türkiye’de yaşayan gayrimüslim vatandaşların Yunanistan’a, Yunanistan’da yaşayan Türkler’in ise Anadolu’ya yerleşmelerini öngörüyordu.

Böylece her iki devlet için bundan sonra azınlıklar sorunu olmayacak, nüfus homojen hale gelecekti. İzmir’in düşman işgalinden sonra bölgeden kaçarcasına Yunanistan’a geçmeye çalışan Rumlar’ın başlattığı mübadele süreci diğer Rumlar için dramatik bir hal almıştır.

Çünkü çoğu Anadolu yerleşiminde olduğu gibi Kayaköy’de ikamet eden gayrimüslimler de kendilerini bu topraklara ait hissediyor ve Kurtuluş savaşının kazanılmasını sevinçle karşılıyorlardı.

Kurulu düzenlerini bırakıp bilmediği yerlere göçebe olarak gitmek Rumları üzmüştü. Osmanlı devletinde esnaf ve ticaretle uğraşan Rumların durumu Türklerden iyiydi, vergi vermek suretiyle dilediği gibi yaşayabilmekte ve iyi gelir elde etmekteydiler.

Mübadele ile Kayaköy civarına Rumeli çevresinden Türkler yerleştirilseler de sayıları fazla değildir. Bazıları da Kayaköy’e yerleştirildikten sonra, eski yerlerindeki tarımsal alışkanlıklarını burada bulamayınca kendilerine uyguna başka yerlere göç etmişlerdir. Bu nedenle Kayaköy nüfusu 6500’ü bulan önemli bir yerleşim yeri iken zamanla sıradan bir köy halini almıştır.

Rumeli’den gelen Türkler, tarlalara yakın olmak için yamaç yerine ova kesimlere yerleşmeyi tercih edince Rumların bıraktığı binalar metruk bir şekilde kalmış.

Rumların bıraktığı binaların altı define arayanlarca kazıldığı için eski şehir kısa sürede harabe şeklini almıştır.

Kayaköy özellikleri

Kayaköy’de harabe olarak Rumların yaşadığı dönemden kalma yaklaşık 400 konut, iki büyük kilise, mahalle aralarına serpiştirilmiş şapeller (küçük kiliseler), 1 okul binası ve 1 tane de gümrük binası bulunmaktadır.

Evler düzenli bir şekilde, birbirinin güneşini, manzarasını kesmeyecek şekilde ve her biri 40-50 m2 lik alana yapılmış şekildedir. Evlerinin önü ovaya, arkası ise dağa dönüktür ve yönleri kuzeye bakmaktadır.

Kayaköy evleri şimdilerde harap yıkıntıları halinde olsalar da uzaktan bakıldığında çok düzenli ve planlı bir yapılaşma olduğu anlaşılmaktadır. Ovadaki yapılar ise daha düzensiz ve bahçeli evler şeklindedir.

Bölge koruma altında olduğu için ovadaki yapıların tamamına yakını kaçak durumdadır. İmar barışı sonrasında kaçak binaların sayısı iki katına çıkmıştır.

Eski Kayaköy evleri bölge için yerleşilebilecek en ideal alana kurulmuştur. Böylece ova arazisi kullanılabilir durumda kalmıştır. Ayrıca Kaya çukuru denilen ovanın üzerinde kirli ve sisli hava toplanmaktadır. Yamaçta ise rüzgar kirli havayı alıp götürmektedir.

Yamaç evleri kuzeye dönük olduğundan yaz güneşinin aşırı sıcağından fazla etkilenmemektedir. Çukurda ise hava daha sıcak ve nemlidir.

Fethiye Kayaköy tarihsel gelişimi

Likya dönemi

Kayaköy, tarihinin en parlak dönemini Likya uygarlığı zamanında yaşamıştır. Sanat ve ticarette oldukça ilerde olunan bir dönemdir.

Roma dönemi

Romalıların Anadolu halkına boyun eğdirdiği yüzyıllar boyunca eskisi kadar parlak olmasa da ticaret ve tarımla uğraşılan Kayaköy önemli yerleşim mekanlarından biri olmuştur.

Kayaköy civarında ulaşımı zor bölgelerde Roma zulmünden kaçan Hristiyanlar ibadet mekanları edinmişlerdir.

Bizans dönemi

Bizans döneminde de Kayaköy önemli bir yerleşim yeri olmaya devam etmiş, kilise sayısı artmıştır.

Anadolu Selçuklu dönemi

Anadolu Selçuklu döneminde Kayaköy vergi sağlayan önemli yerlerden bir olmuş, ticaret yollarının bir durağı olmuştur. Doğudan gelen Türkmenlere burada yerler verilmiş, su sarnıçları yapılarak yerleşim desteklenmiştir.

Osmanlı dönemi:

Baharat ve ipekyolu üzerinden kervanlarla gelen mallar Kayaköy üzerinden Gemile limanından dış piyasaya götürülmüştür. Osmanlının son dönemlerinde ise kapitülizasyonlar çerçevesinde ucuz mallar buradan giriş yapmıştır.

Cumhuriyet dönemi

Cumhuriyetin ilk yılları Kayaköy acıların yaşandığı yerdir. Eski düzenini bozmak istemeyen Kayaköy sakinleri yanlarına aldıkları az bir eşya ile mübadele anlaşması gereği Gemile limanına yürüyerek gitmişler ve gemilerle buradan ayrılmışlardır.

Etap etap göçen Rumların yerlerine Selanik bölgesinden gelen Türkler yerleştirilmek istenmiş ama gelenlerin bir kısmı Kayaköy şartlarına alışamamış başka yerlere yerleşmiştir. Bir kısmı ise ova bölgesine yerleşerek tarımla uğraşmıştır.

Mübadele işleminden ne gelenler ne de gidenler memnun olmuşlardır. Kayaköy evleri boşaltılınca yağmalanmış binalara zarar verilmiştir. Sonraki yıllarda da defineciler duvarların içlerinde veya evlerin altlarında, mezarlıklarda altın, değerli eşya aramış ve yerleşim yerlerini tahrip etmişlerdir.

Cumhuriyetin ilk birkaç on yılında Kayaköy’ün harabe şehir haline gelmesine devlet sessiz kalmıştır. Ülkemizin global düzene ayak uydurmaya çalıştığı 80’li ve 90’lı yıllarda Kayaköy ve civarının korunması için sit alanı ilan edilmiş. Daha sonra Fethiye-Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesi içine alınarak koruma statüsü pekiştirilmiştir.

Fakat koruma statülerinin artırılması Kayaköy’ün planlı gelişmesine engel olmuştur. Çünkü çok sayıda kanunun korumayla ilgili farklı hususlarını bir noktada uzlaştırıp bölgeyi, ekonomiye ve turizme kazandırma imkanı olmamıştır. Bu nedenle ova bölgesinde zamanla kaçak binalar inşa edilmeye devam edilmiştir.

Devletimiz on yıllar boyunca bölgeyi tekrar eski yüzyıllardaki güzel günlerine döndürecek bir planı, projesi olmadığı için Kayaköy çarpık yapılaşmaya kurban edilmiştir. Son olarak İmar Barışı kapsamında bölge izinsiz yapılarla doldurulmuştır.

Yorum yapın