Kod Nedir? Kod Nasıl Yazılır? Kod Yazmak Ne İşe Yarar?
Asansörlerden arabalara, uçaklardan akıllı telefonlara kadar bütün uygarlık bilgisayarlar ve yönettikleri aygıtların hesap yapmasına ve çevreyi etkilemelerine olanak sağlayan yazılık adı verilen dijital komutlarla çalışıyor. Peki yazılım bu aşamaya nasıl geldi? Birinin onu yazması gerekliydi. Fakat programcılar tarafından titizlikle yaratılan bir dizi sembolden oluşan kod, bilgisayarların yerine getireceği bir dizi komuttan oluşan yazılımla aynı şey değildir. Peki kod tam olarak nedir?
Kodlama ya da programlama, insanların ifade etmek istedikleriyle bilgisayarların çalışma şekli arasında bağlantı kurulması amacıyla, bilgisayarlar için komut yazma işlemidir. Yüzlerce çeşidi olan programlama dilleri, bilgisayarlar tarafından doğrudan uygulamaya konulamaz. Bunun yerine, C++, Python, Java gibi ‘’ üst düzey ‘’ bir dille yazılan programlar, yazılımın özel bir parçasıyla ( derleyici ya da yorumlayıcı ) bilgisayarın gerçekleştirebileceği alt düzey komutlara dönüştürülür. Bazı durumlarda, programcılar tarafından yazılım doğrudan alt düzey komutlar biçiminde yazılabilir ancak bu maharet isteyen bir iştir. Üst düzey programlama dili kullanmak genellikle daha kolaydır çünkü bu tür diller karmaşık, soyut fikirleri veya komutların etkin ve tam olarak ifade edilmesini kolaylaştırır. Ayrıca programcıları, programın çalıştırılacağı bilgisayarın donanımıyla ilgili can sıkıcı detaylarla uğraşmaktan kurtarır. Böylece üst düzey dille yazılan bir program, her çeşit bilgisayarda çalışabilir.
Programlama dillerinin lisanlar gibi pek çok türü ve biçimi vardır. Örneğin C’nin pek çok kolu vardır. İşlevsel programlama dillerinin türleri ve ‘’ eş anlı işlem ‘’ ( görüntü işleme ve hava durumu tahmini gibi belirli bir görevi gerçekleştirmek için birlikte çalışan programlar ) için uygun diller vardır. Lisanlarda olduğu gibi, bu programlama dilleri de aynı görüşleri ifade etmeye yetkindir. Teoride herhangi bir program, herhangi bir dille yazılabilir. Ancak uygulamada tıpkı Fransızcanın geleneksel olarak diplomaside kullanılması, İngilizcenin ise uluslararası ticari dil olması gibi bazı dillerin bazı durumlarda kullanımı diğerlerinden daha uygun olabilir. Ve nasıl ki birkaç lisan bilmek, yeni bir lisan öğrenmeyi kolaylaştırıyorsa, aynı durum programlama dilleri için de geçerlidir. Genel özellikleri ( döngüler, yineleme, koşulluluk, düzenli ifadeler vb. ) bir kez kavradığımızda, özellikle de bildiğiniz dile benzeyen yeni bir dili çabucak kavrayabiliriz.
Program yazmak ve onu çalıştırmak bir bakıma sihirli bir iştir. Kodun içerdiği sayılar, harfler ve semboller, istenen sonuçlara ulaşmak için çok ufak devrelerce yerine getirilecek komutlara dönüştürülür. Pikseller ekranda belirir, asansör hareket eder, uçak biletleri satın alınır, listeler filtrelenir, e-postalar gönderilir. Sonuçların sihirliymiş gibi görünmesi kodlamanın keyifli yanlarından biri, bilgisayarların esrarengizliğin zıttı olmasıdır. Onlar ön görülebilir, tutarlı ve kararlı bir şekilde çalışır. Onlar ön görülebilir, tutarlı ve kararlı bir şekilde çalışır. Çoğu insan işlerini yapmak için kod yazmaya yabancı dil konuşmaktan ya da hesap yapmaktan daha az ihtiyaç duyar. Ancak bilgisayarların nasıl çalıştığının yanı sıra, kodlama konusunda da temel bilgi sahibi olmak yararlıdır. Netscape web tarayıcısının yaratıcısı Mark Andreessen, gelecekte iki iş olacağını söylüyor: Bilgisayarlara ne yapacağını söyleyenleri ve bilgisayarlar ne yapması gerektiğini söylenenleri kapsayan işler. Eğer işinizin bir yazılım tarafından otomatikleştirileceğinden endişe ediyorsanız, kodlama öğrenmek sizin için bir nevi sigorta poliçesi niteliği taşıyabilir. Böyle bir endişeniz yoksa bile kodlama yapmak keyifli olabilir.