Tatili deniz-kum-güneş üçlüsünden ibaret görmeyenler için Tlos antik kenti gibi mekanlar görülmeye değer yerlerdir. Antik Likya uygarlığının 6 önemli şehrinden biri olan Tlos antik kenti, kalesi, tiyatrosu, mezarları ve kemerli kapısı gibi yapıları ile ziyaretçilerini karşılamaktadır.
Tlos antik kentinin nerede olduğunu detaylı olarak tarif edeceğim ama önce bu tarihi kentin hikayesine değinmek istiyorum.
Tlos antik Kenti hikayesi
Muğla ve Antalya illerimizin bulunduğu coğrafyanın belki de en parlak dönemi Tlos şehrinin de dahil olduğu antik Likya medeniyetinin buralara hakim olduğu zamanlardır.
Likya “ışık ülkesi” anlamına gelmektedir.
Likyalılar Anadolu’da MÖ.3000’den beri yaşayan Luviler’in neslinden gelmektedir. Likya bölgesi antik dönemde ticaret ve medeniyet açısından gelişmiş şehirlerden oluşan bir bölgedir.
Likya’da her bir büyük şehir aynı zamanda bir devlettir. Likyalılar, gücün tek merkezde toplandığı büyük bir devlet kurmak yerine her büyük şehrin bir devlet olduğu ve bu devletlerin işbirliği ile hareket etmesine dayalı bir sistem geliştirmişlerdir.
Bu sistem o dönemde oldukça başarılı olmuş Likyanın şehir devletleri iş birliği yaparak ekonomilerini ve refah düzeylerini geliştirmişlerdir.
Likya birliği aşağıdaki şehir devletlerinin kurdukları birliktir:
Patara (Başkent)
Xanthos,
Pinara,
Olympos,
Myra,
Tlos,
Yukarıdaki şehirler Likya’nın önemli şehirleri olup Likya uygarlığına tabi daha başka bir çok şehir bulunmaktadır. (Likya birliğine tabi toplam 23 şehir bulunmaktadır.)
Likya’nın şehir devletleri mimari ve yaşam tarzı açısından birbirine çok benzemektedirler.
Likya tarihi şu şekilde ilerlemiştir:
Anadolu’nun bilinen en eski halklarından biri olan Luvilerin gücü istilacılar nedeniyle zayıflamasıyla Luvilerden arta kalan insanlardan bir kısmı batı Akdeniz’de Tlos gibi şehir devletleri kurmuşlardır.
Tlos antik kenti deniz kıyısında olmadığı için deniz yönünden gelen saldırılardan korunuyordu. Ayrıca Anadolu’ya giden ticaret yollarının kesişiminde bulunuyordu. Tlos antik kentinin bulunduğu yer konum olarak etrafa hakim bir tepededir. Böylece hem uzaktan gelen kervanlar görünmekte hem de şehre saldıracak olan düşmanlar erken fark edilmektedir.
Ancak Tlos’luların gerek ticaret gerekse de savunma açısından diğer şehir devletlerinin işbirliğine ihtiyacı vardı. Bu nedenle Tlos Likya birliğine dahil olmuştur.
Likya şehir devletleri, büyük devletlerin saldırılarından korunmak ve ticareti artırmak amacıyla bugünkü Avrupa Birliği benzeri bir demokratik birlik kurmuşlardır.
Likya birliğinin merkezi Patara olup parlamento binası da buradadır. Likya birliğine tabi ülkelerde zamanla refah düzeyi oldukça yükselmiş ve buna bağlı olarak sanatsal ve kültürel etkinliklere ilgi artmıştır.
Tlos antik kentinde bulunan tiyatro ve kemerli yapılar incelendiğinde bu durum daha iyi anlaşılmaktadır.
Likya şehirlerinin zenginleşmesi büyük devletlerin ilgisini çekmiş ve MÖ 545 yılında Persler Likya şehirlerini zaptedip vergiye bağlamıştır.
Likya Pers döneminde de önemli bir yer olmaya devam etmiş ve Perslere saldıran Büyük İskender MÖ 333 yılında Tlos da dahil olmak üzere Likya şehirlerini zaptetmiştir.
Bu tarihten sonra Likya Helen uygarlığının etkisine girmiş olup (Eski Likya dilinin yerine de Grekçe konuşulmaya başlanmıştır) şu an Tlos’ta bulunan mimari yapılar o dönemin izlerini taşımaktadır.
Roma imparatorluğunun yükselişi sonrası buralar Romalılar’a geçmiş fakat Likya’lılar kurduğu demokratik birlik sayesinde MÖ 167 yılında bağımsızlıklarını kazanmışlardır.
Bu dönem Likya’nın en parlak dönemlerinden birisi olup demokrasinin ilk ve başarılı örneklerinden biri olması itibariyle önemlidir.
Anadolu’nun Hristiyanlaşma döneminde Tlos halkı da Hristiyanlaşmış hatta burası Likya’nın önemli piskoposluk merkezlerinden biri olmuştur.
Tlos’un Likya birliği açısından önemi, o dönemin ticaret yollarının kesiştiği bir yerde olmasıdır. Denize çok yakın olmadığı için deniz saldırılarından korunabilmiş ve ticaret için güvenli bir merkez olmuştur.
Tlos antik kentini ziyaret ettiğinizde dikkatinizi kaya mezarları çekecektir. Kaya mezarları, mezar olmalarının yanı sıra aynı zamanda tapınaktırlar.
Bunlardan en görkemlisi, kanatlı at Pegasus’un, üç başlı canavar Chimera ile savaşırken resmedildiği Bellerephontes’e ait mezar anıtıdır.
Akropolün eteğinde birkaç oturma sırası, stadyum, hamam, tiyatro ve kilise kalıntıları yer alır. Kalenin altındaki düzlükte dokuz metre genişliğinde Lykia (Likya) duvar kalıntıları bulunmaktadır. Altı kemerli kapısı ayakta olan kent agorasının güneyinde Roma Dönemi surları görülmektedir. Tlos’un ayakta olan önemli yapısı tiyatrosudur. Bununla birlikte stadyum da büyük bir önem arz etmektedir. Tlos, Likya’nın spor kenti olarak da bilinmektedir.
Tlos şehrinin tarihi MÖ 2 binli yıllara kadar uzanmakla birlikte, şu an mevcut harabeler en erken MÖ 5. yüzyıla aittir.
Tlos antik kenti giriş ücreti
Tlos antik kenti giriş ücreti 12,50 TL olup gişe 18:30’da kapanmaktadır.
Tlos antik kenti nerede
Aşağıdaki haritada Tlos antik kentinin nerede olduğu gösterilmektedir. Tlos antik kenti konum olarak Muğla ve Antalya illeri arasında kalan bir yerdedir.
Tlos antik kenti Muğla’nın Seydikemer İlçesinde Yakaköy sınırları içerisindedir. Buraya en kolay ulaşım Fethiye üzerindendir.Tlos antik kenti ile Fethiye arası yaklaşık 42 kilometredir.
Tlos antik kenti nasıl gidilir ?
Tlos antik kentine Fethiye üzerinden ulaşım sağlayacaksanız aşağıdaki resimde gösterilen rotayı takip etmelisiniz.
Fethiye’den Kaş-Antalya yönüne giden D400 karayoluna gidiniz. Yaklaşık 20 dakika ilerledikten sonra Uğurlu Köyünün yakınındaki kavşaktan D400 yolundan ayrılıp Saklıkent yönüne dönünüz. (Saklıkent ile Tlos antik kenti yakındır.
Girmeler ve Güneşli köylerini geçtikten sonra tabelaları izleyerek Tlos antik kentine ulaşabilirsiniz. Fethiye ile Tlos antik kenti arası yaklaşık 40-45 dakikalık bir mesafedir.
Tlos’a Kaş üzerinden de gitmek mümkündür. Aşağıdaki resimde gösterilen rotayı takip etmeniz gerekir.
Kaş’tan Tlos antik kentine gitmek için Fethiye yönüne giden D400 karayoluna giriniz ve yaklaşık 1 saat sonra D400 karayolundan ayrılarak Kadıköy yönüne dönünüz. Düğer köyünü geçtikten sonra Tlos antik kentini gösteren levhaları takip ederek ulaşabilirsiniz.
Kaş ile antik Tlos şehri arasında yaklaşık 1 saat 20 dakika mesafe vardır.
Tlos antik kenti görülmeye değer mi ?
Tarihe ve arkeolojiye meraklı olanlar için Tlos antik kenti görülmeye değerdir. Çünkü antik şehirlerden çok azı Tlos antik kenti kadar yapılarını günümüze kadar taşıyabilmiştir.
Eğer tarihe ve arkeolojiye fazla ilginiz yok ise sadece Tlos antik kentini görmek için o kadar yolu çekmek istemeyebilirsiniz.
Bu konuda önerim, bir günü sadece Tlos antik kentine ayırmak yerine Tlos, Saklıkent ve Yakapark şelalesi şeklinde bir gezi planlamanızdır.
Bu üç mekan birbirine çok yakındır.Aşağıdaki haritada yerleri gösterilmektedir.
Tlos antik kenti, Yakapark şelalesine oldukça yakındır. (5-6 dakika mesafededir.) Tlos antik kentini ziyaret ettikten sonra Yakapark şelalesindeki mekanlarda soluklanabilir, arkasından 20 dakika yol giderek Saklıkent kanyonunda yürüyüş yapabilirsiniz.