Düşük tansiyona ne iyi gelir sorusunu ne maksatla sorulduysa ona göre cevaplamaya çalışayım.
Tansiyon ölçümlerinde hep düşük sonuçlarla karşılaşan ama, baş dönmesi, halsizlik gibi şikayetleri olmayan kişiler var. Bu kişiler düşük olan tansiyonlarını yükseltmek zorunda değiller. Şikayet yoksa herhangi bir tedaviye de gerek yok. Fakat yüksek tansiyonda durum farklı. Sessiz ölüm diye bilinen yüksek tansiyon içten içe organları yıpratıyor, ona karşı dikkatli olmak gerekir.
Düşük tansiyona ne iyi gelir sorusunu ara sıra meydana gelen ani tansiyon düşmeleri için soruyorsanız cevabı gayet kolay. Öncelikle oturun bir yere, dinlenin ve panik yapmayın. Glikoz alımı beyni kısa sürede canlandıracaktır. Ağzınıza bir tane çikolata atın, bulanık şuurda düzelme olduğunu, gözünüzün ferinin yerine geldiğini göreceksiniz.
Bu konuda yeri doldurulamaz şey ise bol tuzlu ayrandır. Tuz kanın kıvamını koyulaştırarak düşen kan basıncını yeniden yükseltecektir.
Düşük tansiyona ne iyi gelir sorusunun hangi durumda ve ne yaşadıktan sonra sorulduğu önemli. Eğer yoğun heyecan, korku gibi sebeplerle tansiyon düşmüş ise yakınınızdaki birinin olumlu telkini veya kişinin ruh halini stabil hale getirmesi daha önemlidir. Bununla birlikte tuzlu ayran ve çikolata bu durumda da iyi gelecektir. Çünkü bir şeyler yiyip içmenin insana pozitif etkisi vardır. Kendinizi daha iyi hissetmenizi ve daha çabuk toparlamanızı sağlar. Bir başkasından ilgi görmek, yardım almak da böyledir.
Tansiyon düşmesi ortostatik hipotansiyon ise yani ayağa kalktığınız zaman baş dönmesi yaşamışsanız oturup baş dönmenizin geçmesin beklemek yeterli olacaktır. Bu sık görülen bir durumdur ve ciddi bir şey değildir.
Bir de Ramazanlarda sık rastladığımız bir tansiyon düşmesi türü var. Akşama kadar aç kalıyoruz, organların da stabil bir kan ihtiyacı oluyor.
İftarla birlikte mideye hızlı besin girişi olunca sindirim sistemi az öncekinin birkaç katı kapasiteyle çalışmak zorunda kalıyor ve kan ihtiyacı artıyor.
Vücudun organlara bölüştürdüğü kanda dengesizlik olunca ve kan sindirim sistemindeki organlardan geçerken oksijen ve besin açısından fakirleşince beyine yeterli kan gitmiyor. Sonuç kişinin üzerine ağırlık çökmesi, bulanık görme, konsantrasyon kaybı şeklinde oluyor. Biraz bekleyin vücut zaten dengeye gelecektir. Ama süreç uzayacak gibiyse kafayı mümkün olduğunca aşağıya alıp, bacakları yukarı doğru kaldırmak gerekir. Bunu kanepeye uzanıp yapabilirsiniz. Kafa aşağıya gelince beyne daha iyi kan gidecek ve daha çabuk kendinize gelecektir.
Şiddetli tansiyon düşmelerinde ve bayılacak derecede düşüklüklerde de kanın beyne çabuk gitmesi için kafa aşağıya getirilir.
Düşük tansiyona ne iyi gelir sorusunu, tansiyon düşmesini sık sık yaşıyorum ne yapmalıyım manasına sordu iseniz öncelikle tavsiyem doktora gidip test yaptırmanızdır. Böylece tansiyonunuzun neden düştüğünü anlamış ve ona göre tedaviye başlamış olursunuz. Bazen de tansiyon düşüklüğünün neden kaynaklandığı testlerden tam anlaşılamayabiliyor.
Sık sık tansiyon düşüklüğü yaşıyorsanız öncelikle beslenmenize bundan sonra daha fazla dikkat etmelisiniz. Yeterli B12 ve folik asit aldığınızdan emin olmalısınız. Etin her türlüsü, süt ürünleri ve yumurta en sağlam B12 kaynaklarıdır. Folik asit ise baklagillerde bolca bulunur. Bu maddeler kan hücrelerinin üretimi ve sağlığı açısından hayati öneme sahiptir. Bazı kişilerde ise yediği gıdalardan B12 sentezleyememe sorunu vardır. Bu kişiler gerekli B12 yi ancak dışardan takviye ile alabilirler.
Tansiyon düşüklüğü yaşayan kişiler düzenli karbonhidrat almaya ve vücudun işleyişi için gerekli olan, magnezyum, selenyum, demir, çinko gibi maddeleri almaya dikkat etmelidirler.
Beslenme tavsiyesi olarak, ıspanak, börülce, peynir şeklinde tek tek besin saymak yerine menülerde gıda çeşitliliğinin artırılması gerektiği kanaatindeyim. Yeterli beslenme çok beslenme anlamına gelmemektedir. Pazarda satılan her sebze meyveyi azar azar öğünlerde kullanmak, et ve süt ürünlerini, balığı kilo kilo olmasa bile her zaman tüketmek gerekir.
Sık yaşanan tansiyon düşüklüğünün bir nedeni de diyetlerdir. Bazı besin gruplarını dışarıda bırakan diyetler sadece tansiyon düşüklüğüne yol açmamakta aynı zamanda kalp sorunlarını da tetikleyebilmektedir.