Çikolata Nedir? Çikolatanın Tarihi Hakkında Kısa Bilgiler
Çocukların bayıla bayıla yedikleri, büyüklerin yiye yiye bayıldıkları, diğer başka hiçbir tatlı çeşidine benzemeyen bu çok orijinal şekerleme tam 4000 yıl yaşındadır. Öyle gidiyorum bakkaldan alıyorumla başlamış bir olay değildir yani.
Çikolatanın ham maddesi kakao çekirdeğidir. Kakao çekirdeği ise taa Azteklere kadar dayanır. Ve o zamanlar alışverişlerde para yerine kullanılacak kadar büyük bir öneme sahiptir.
Öyle ki, Aztekler işin suyunu çıkarıp ‘’ Ek Chuak ‘’ adını verdikleri siyah suratlı, uzun burunlu bir heykel yapıp kakao tanrısı diye ona tapıyorlardı. Çikolatanın ilk hali elbette ki katı ve paketlenmiş biçimde değildi. Daha çok şurup şeklinde tüketiliyordu.
Arkeologların Honduras’ın Ulua Vadisi’nde bulunan küçük bir köyün kalıntıları üzerinde yaptıkları araştırmalarda bulunan eski kap kacakların ilk özgün çikolata meşrubatı olan ‘’ xocoatl ‘’ ın yapımında kullanıldığı ortaya çıkmış ve bu köy, çikolatanın doğduğu köy olarak anılmıştır.
Çikolatanın Avrupa’ya gelişi 1502 yılına denk gelir. Kristof Kolomb ve ekibi Aztek ülkesine vardıklarında ilk udefa ‘’ beyaz adam ‘’ gören Aztekler onlara sıvı çikolata ikram ederler. Kakao tohumlarının ticari potansiyelini gören kişi ise, İspanyol kaşif Hernando Cortes olmuştur.
Meksika’yı keşfi sırasında Cortes, Aztek Kızılderililerinin kakao tohumlarıyla sıcak içecek anlamına gelen ‘’ chocolatl ‘’ adlı bir içecek hazırlayıp içtiklerini gördü. Meksika’nın Cortes tarafından istila edilmesinden bir yıl sonra kakao çekirdekleri gemilerle İspanya’ya gönderildi. 1800’lü yıllarda da İspanyol sosyetesi arasında ün yaparak Avrupa’ya yayılmaya başladı. Bu dönemde çikolatayı sadece yüksek sınıf tüketebiliyordu. Çikolata bir dönem bilim adamları tarafından pek çok hastalığın tedavisinde kullanıldı. Sanayi devriminin ardından çikolatada seri üretime geçildi ve çikolata pahalı bir besin olmaktan çıkıp herkesin mali gücünün yetebileceği bir lezzet haline geldi.
1876 yılında İsviçre’de Daniel Peter ilk sütlü çikolatayı keşfetti. Ve buluş, dünyanın en büyük firmalarından Nestle tarafından satın alındı.
Türk insanı ise, çikolata ile Osmanlı zamanında saray çevresinde içecek olarak tanıştı. Tablet şeklinde, yurt dışından getirilen çikolata, saray ve çevresinin en gözde içeceklerinden oldu. Türkiye’de çikolatanın yaygınlaşması Atatürk’ün isteğiyle gerçekleşti.
Ülkemize gelen yabancılar, alıştıkları yiyecek ve içecekleri Türkiye’de bulmak istiyorlardı. Bunun üzerine Atatürk, Avusturya ve İsviçre’den çikolatalar getirtti. Türkiye’nin yabancı çikolata ile tanışmasının ardından küçük çikolata atölyeleri kurulmaya başlandı. Daha sonra bu atölyeler yerlerini fabrikalara bıraktı.
O gün bugündür dünyada ve ülkemizde bol bol çikolata tüketilmekte e dişler itina ile çürütülmektedir.