Salda Gölü yakın bir zamanda kadar sadece doğa kaşiflerinin ve yöre halkının bildiği, gözden ırak bir yerdi. Son birkaç yılda Salda Gölü ile alakalı sosyal medya paylaşımları artınca ve özel kumu nedeniyle Maldivler’e benzetilince popülaritesi artmıştır.
Salda Gölü’nün bilinirliğinin artması devletimizin icra organlarında “Burayla alakalı ne tür bir hizmet yapabiliriz ?” düşüncesine yol açmıştır. Aynı zamanda Kaymakamdan Belediye Başkanına, milletvekillerinden bürokratlara kadar bir çok kişi Salda Gölü ile alakalı bir projeye dahil olma yarışına girmiştir.
Bunun sonucu olarak Salda Gölü Millet Bahçesi projesi ortaya çıkmıştır. Projenin duyulması hemen muhalefeti harekete geçirdi, “Salda’nın sonu Uzungöl gibi olacak” kaygıları ortaya çıktı.
Salda Gölü Millet Bahçesi projesi hazırlanırken bu proje üzerinden prim yapmak isteyenlerin fazlalığı ve siyasi otoritenin çok bastırması nedeniyle proje üzerinde çok oynandı ve yükleniciden çarçabuk işi bitirmesi istendi.
Mart Ayının başında siyasilerce Salda Gölü Millet Bahçesi Projesinin onaylandığı duyuruldu. Yüklenici firma tam gaz işe başlayınca çevreciler ayaklandı, çünkü milyonlarca yılda oluşmuş, benzeri sadece Kanada’nın bir yerinde ve Marsta bulunan özel kumdan oluşan alanı kazmak için plaja ağır iş makinaları sokulmuştu.
Yapılacak tesisler ahşap ve sökülüp takılabilir malzemeden inşa edilecekti . Bu nedenle imalatı dışarıda yapıp ağır iş makinası kullanmadan sadece insan gücüyle de aynı proje gerçekleştirilebilirdi. İş çabuk bitsin diye plaja iş makinası sokulunca doğal olarak mini bir çevre tahribatı oluştu.
Basının hatırlatması sonucu hatasını anlayan hükümet yetkilileri geri adım atarak yapılan diğer bir hatayı da düzeltmek suretiyle işe yeniden başladılar. Bölge doğal sit alanı olduğu için projede nihai düzenleme yapılarak ilgili tabiat varlıklarını koruma komisyonunca onaylandı. Zaten en başta bunun olması gerekiyordu.
Temmuz ayında yükleniciye yeniden yer teslimi yapılacak. Bu sefer umuyorum ki sorunsuz bir şekilde proje tamamlanacaktır.
Proje Salda Gölü için faydalı mı zararlı mı ?
Aslında projenin Salda Gölü’ne bir zararı olmayacaktır. Çünkü yapılacak tesisler epey arka tarafta, göle epey uzak bir mesafede inşa edilecektir. Çekilen fotoğraflarda sanki göle yakınmış gibi gösteriliyor ama öyle değil, fotoğraf açısı nedeniyle öyle görünmektedir.
Göle aynı mesafede daha önceden koskoca otel yapılmış ve halen hizmet vermektedir.
Takılıp sökülebilir ahşap malzemeden yapılacak büfe, kafe tarzı tesislerin çevreye bir zararı olmayacaktır. Bir tane mini mescit de yapılacaktır.
Ama işletme açısından düşünüldüğünde projenin boşa masraf olduğunu düşünüyorum. Projenin Salda Gölü’ne bir güzellik katacağını da düşünmüyorum. Ama bu konudaki son kararımı proje tamamlanınca vereceğim.
Çünkü;
Salda Gölü’nün ziyaretçi sayısı turizm sezonunda dahi fazla değil ve sırf orada millet bahçesi var diye insanlar Salda Gölü’ne akın etmeyecektir. Turistler büfe görmeye değil doğal güzellik görmeye gelmektedirler.
Göl çevresinde yeterli sayıda satış alanları ve büfeler mevcut olup turizm sezonunda dahi sinek avlamaktadırlar, yenisine neden ihtiyaç duyulsun ?
Tuvalet, duş, soyunma kabini gibi şeyler alanda zaten mevcut.
Mescit yapılmasını ise destekliyorum. Çünkü en yakın mescit epey uzakta bulunmaktadır.
Öte yandan;
Ziyaretçiler kamping alanı istiyor ama koruma statüsü nedeniyle bu mümkün değil.
İnsanlar plajda gölgelenmek için şemsiye istiyor, bu da mümkün görünmüyor.
Özetle Salda Gölünde son durum öyle vah vah edilecek türden değil. Ancak devletin klasik proje israflarından biri gibi duruyor.
İnsanlar kalabalık yerlerde betondan sıkıldıkları için park, bahçelere koşuyorlar ama nüfusu olmayan yerlere park-bahçe yapmak akıl karı değil. Eşsiz güzelliği olan yerlere sonradan ne yapsanız suni duracaktır. İnsanlar ağaç seyretmeyi mi sever yoksa ağaçtan yapılma masa, sandalye, büfe gibi şeyleri seyretmeyi mi sever ?
Salda Gölü’nün özellikleri
Salda Gölü Burdur ilinin yaklaşık 60 km batısında yer alan 44 kilometrekare yüzölçümlü hafif tuzlu karstik bir göldür.
184 metreye varan derinliği ile Türkiye’nin 3. en derin gölü olup aynı zamanda en temiz göllerindendir.
Gölün suyu ve dip çamurunda magnezyum, soda ve kil gibi maddeler bulunması nedeniyle insanlar şifa niyetiyle gölün çamurunu vücutlarına sürmektedir. Ancak bunun ne kadar faydalı olduğu bilinmemektedir.
Salda gölünün en derin yeri 184 metreye kadar ulaşır ama beyaz adalar denilen halk plajının olduğu kısım epey sığdır. Plajlarının sığ olması nedeniyle civar halkı çocuklarını göle sokmaktadır.
Göl kenarındaki plajlarda şemsiye-şezlong hizmeti verilmediği için uzun süreli güneşlenmek için uygun değildir.
Salda Gölü’nü özel yapan en önemli şey kumudur. Bu kum Mars yüzeyinin kumlarına benzetilmiştir ve benzeri sadece Kanada’da bir yerde vardır.
Sosyal medya paylaşımlarında boy gösterilen ve Gölün Maldivlere benzetilmesine yol açan beyaz kumlar aslında beyaz renkli hidromanyezit minerallerinden oluşan stromolitlerdir.
Salda Gölünde yapılabilecek aktiviteler
Gölde yüzmek yasaktır. Bunun birinci nedeni cankurtaranın olmaması diğer nedeni ise göl dibinin balçığa benzer gevşek bir yapıda olmasıdır. Gölün plaj kesimleri epey sığdır. Yüzmek için epey ilerlemek gerekir. İleri kısımlarda ise ayaklar gevşek zemine batmaktadır.
Fakat insanlar plaj kenarları fazlasıyla sığ olduğu için çocuklarını göle sokmaktadırlar.
Salda Gölü’ne gidenlerin genellikle yaptıkları şey bir süre plajda gezinip su kenarına oturmak. Burada tavla oynamak, sohbet etmek veya bir süre uzanmak gibi aktivitelerdir. Daha sonra manzara resmi çekerek eve dönülmektedir.
Salda Gölünde yapılabilecek diğer bir aktivite ise yamaç paraşütü yapmaktır. Salda gölü plajları gayet geniş olduğu için çevre dağlardan atlayan kişiler buralara rahatlıkla inebilmektedir. Yamaç paraşütü ile atlamak için turistlerin malzeme veya uçuş bilgisine ihtiyaçları yoktur.
Uzman paraşütçü eşliğinde tandemli olarak atlanmaktadır.
Salda Gölünün son hali
Salda Gölünün son halini izlemek için şu linke tıklayınız: https://www.saldagolu.gov.tr/csb2/kamera2.html