Bağırsak Solucanı Nedir ? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir ?
Bağırsak Solucanı Genel Özellikleri
Solucan, çoğunlukla 3 yaşından yukarı ve 12 yaşına kadar görülen, et renginde ve yer solucanına benzeyen bir parazittir. Süt çocuklarında pek görülmeyen bu parazit erkek ve dişi olarak tanımlanırken, bitim tarafları ince, boyları dişilerde 20 – 30 santim, erkekleri ise daha kısadır. İnsan vücudunda çoğunlukla birkaç taneden fazla olmaz, nadiren çoğalırlar.
Daima ince bağırsakta bulunan solucanların, ender de olsa vücudun başka taraflarında da geçtikleri görülür. Mideye ve oradan yukarı, ağızdan dışarı fırladığı gibi akciğerlere giderek orada hastalık yaptığı görülmüştür. Ayrıca bu parazitlerin bağırsaklara yapıştığı yerden delerek karaciğere gittiği ve orada karaciğer çıbanı yaptığı, aynı zamanda da safra yollarını tıkayarak türlü safra yolu hastalıklarına neden olduğu bilinmektedir.
Bazen de parazitler küme halinde toplanarak bağırsakları tıkar ve hastayı ameliyata kadar götürecek vahim olaylara neden olurlar.
Bağırsak Solucanı Nasıl Bulaşır ?
Çocuğun ince bağırsaklarında yaşayan bu parazitlerin dişileri sürekli yumurtlarlar. Dişi bir solucanın günde 200 bin ve bütün hayatı boyunca 20 milyondan fazla yumurta yaptığı tespit edilmiştir.
Solucan yumurtaları çocuğun kakasıyla etrafa saçılır, açık yerlere, kırlara, tarlalara yapılan dışkılara bu yumurtalar yerlere bırakılır. Bu yumurtalar sulara karışır, sebzelere bulaşır, bu suretle bostanlarda yetişen bütün sebzelerde bu yumurtalar saklı olarak kalır. Bunlar, sıcağa ve soğuğa karşı çok dayanıklıdır.
Bunlardan başka kendisinden solucan olan kişiler büyük abdestten sonra ellerini iyice yıkamazlarsa tırnaklar arasında da bu yumurtalar saklanır. Bu tırnaklar aracılığıyla başkalarına geçer. Böyle askarid yumurtası bulunan sebze ve meyveler bol su ile yıkansa bile temizlenemezler. Henüz meme emen ve yalnız süt ile beslenen çocuklarda bile solucan görülmüştür. Bunlara yumurtaları bulaştıranlar çocuğa mama veya meme veren insanların tırnaklarıdır.
Solucan yumurtaları içecek su veya sebzelerle ağıza girdikten sonra mideye, oradan da ince bağırsaklara ve orada zamanla küçük kurtlar haline gelirler. Daha küçük bir kurt iken damarlar aracılığıyla vücudun değişik organlarına giderek oralarda yerleştikleri ve türlü hastalıklar yaptıkları görülmüştür.
Bağırsaklarında solucan olan çocukların iştahları gayet azdır ve zorlukla yemek yerler. Bazıları ise çok yemek yer, fakat yediği oranda büyümez ve çevrelerinin dikkatini çekerler.
Bundan başka bazen kabızlık ve bazen ishal, hazımsızlık gibi rahatsızlıklar görülür. Baş dönmesi, ağız sulanması ve kusmalar sık görülen rahatsızlıklardır.
Çocuklardaki karın ağrılarını da unutmamak gerekir. Özellikle yemeklerden sonra çocuk, karnında bir takım sancılar hisseder. Bazen ağrılar gayet şiddetli olur ve kusmada birlikte olursa çocuk adeta apandisit hastalığına yakalanmış gibi olur.
Bu sancılar devam ettikçe çocukta yemeğe karşı bir korku meydana gelir, her yemekten sonra karnı ağrıdığı için çocuk yemekten kaçar.
Askaridli çocukların yüzleri az çok birbirine benzer. Bu çocuklar soluk, gözlerinin etrafı halkalanmış, göz bebekleri büyük ve burnu çok kaşındığı için ekseriya kabukludur, salyası devamlı akar.
Bir çocuk solucan düşürürse artık şüphe edilmeyerek, bir doktora başvurmak ve verilen ilacı kullanmak gerekmektedir.
Fakat genellikle çocuk solucan düşürmez veya düşürür de görülmezse bu durumda solucan olup olmadığı ancak dışkıda yumurta aramakla mümkündür. Bundan dolayı yukarıda saydığımız rahatsızlıkları gösteren çocukların büyük abdestleri kontrol ettirilmeli ve yumurta olup olmadığı araştırılmalıdır.
Bağırsak Solucanı Tedavi Yöntemi Nedir ?
Bu tür rahatsızlığın tedavisi kolay ve basittir. İlacı ‘’ santanin ‘’ adlı bir maddedir.
Asıl dikkat edilecek nokta koruma şartlarına uymaktır. Temizliğine emniyet getirilmeyen sular kesinlikle içilmemeli ve temizlik işlerinde kullanılmamalıdır. Şüpheli bahçelerden getirilen sebzeleri yememek gerekir. Büyük abdestten sonra elleri gayet iyi yıkamalı, sabunla ve sıcak su ile özellikle tırnak aralarını temizlemeli ve olanak varsa kolonya ile silinmelidir.